background img

The New Stuff

Daha Sessiz Daha Karanlık


11 yıldır hem duyamıyorum hem de konuşamıyorum. Son zamanlarda geçirdiğim hastalıkların haddi hesabı yok. Şimdi de ayaklarım sebepsiz yere şişiyorlar. Artık yürüyemiyorum da. Maddi sıkıntımızdan hiç bahsetmiyorum bile. 55 yaşına gelmişim ve 11 sene boyunca hiçbir şey konuşamamak, etrafımda konuşulanları duyamamak ne kadar zor, onu bile anlatamıyorum. Okumam yazmam zaten yok, öyle de anlatamıyorum derdimi. Şimdi bir de yürüyememe çıktı başımıza, tekerlekli sandalyemde bütün gün aynı pozisyonda oturup sadece ne oluyor ne bitiyor anlamaya çalışıyorum.

Bugün evimizin önünde; kızım, kızımın iki tane arkadaşı (bir kız bir erkek) oturuyoruz. 40 yıldır evli olduğum kocamda karşımda oturuyor. Bir şeyler konuşuyorlar hararetli bir şekilde. Kızım biraz sinirli, yüzüme de zar zor bakıyor. Anlamaya çalışıyorum, ağzını okumaya çalışıyorum ama bir yandan sigarasını ağzına götürüyor aralıklı aralıklı, bir de sinirli olduğundan çok hızlı konuşuyor. Yere dikiyorum gözlerimi, izlemeye devam etsem daha çok merak edeceğim konuştuklarını.

Bir süre sonra sarı saçlı, boyu uzun ve gayet güzel orta yaşlı bir bayan geliyor ve kocamın yan sandalyesine oturuyor. Çok güzel bir kadın, ilk defa görüyorum fakat kocamla fazla samimiler. Sanki birbirlerini çok uzun zamandır tanıyor gibiler. Ortamda hala bir gerginlik var. Önce tekrar sakin sakin konuşmaya başlıyorlar, fakat daha sonra kızım kendini kaybediyor. Arada bir ayağa kalkıp kadına doğru şiddetle yaklaşıyor ve el hareketleriyle de sinirli olduğunu fazlasıyla gösteriyor. Bağırıyor da bağırıyor, ben ise öylece izliyorum sadece.

Daha sonra sarışın bayan ayağa kalkıyor, kocam da ardından kalkıyor ve sakince biraz ötemizde bir şeyler konuşuyorlar. Kocam fazlasıyla sinirli, sarışın bayan ise sakinleştirmeye çalışıyor onu. Tekrar oturuyorlar yerlerine, kızım sinirden ardı ardına yakıyor sigaraları. İçme bu kadar diyemiyorum ki. Tekrar başlıyor tartışmalar.

Bir an... Ne? Hayır, anlamadım. Kızım yavaş yavaş konuşuyordu ve ... Hayır hayır hayır! Bu sarışın kadın kocamın sevgilisi miydi! HAYIR! Yanlış anladım.

Burada bir şey söyleyemeden durmak o kadar kötü ki. Kocam ve sevgilisi karşımda duruyorlar ve kızım da bu sebepten bu kadar sinirli olsa gerek. Hayat daha bana nasıl kötülükler yapmayı planlıyor ki! Ben şu an zaten artık yaşasam neye yarar. 11 yıldır konuşamıyorum, duyamıyorum ve son bir kaç ayda da ayağım yerden kesildi diye kocam başka kadınlarla mı...

Keşke yürüyebilsem... Sadece yürüyüp uzaklaşırdım buradan. Konuşamıyorum, bari giderek anlasınlar anladığımı. Gittiğimde anlasınlar her şeyi. Yürüyemiyorum, aynı şekilde kımıldamadan oturmaya devam ediyorum sandalyemde. Gözlerimi kapatıyorum, uyursam unuturum belki olanları. Her taraf daha da sessiz şimdi ve karanlık.

Not: Empati kurarak yazdığım gerçekten yaşanmış bir olaydır. Sarışın bayan, adamın sevgilisidir. Kadının kızı babasının böyle bir ilişki yaşamasını istemiyor ve annesi orada öylece otururken babasının karşısında sevgilisiyle rahat bir şekilde oturmasına daha da tepkili. Baba tüm olaylardan üste çıkmak için kızını eroin kullanmakla suçluyor. Kız ise sarışın bayanın dolandırıcı ve ismi de dahil söylediği her şeyin yalan olduğunu söylüyor, adliyeye gitmek istiyor ve bayan bunu reddediyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.