background img

The New Stuff

kış bahçesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kış bahçesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bana Kristin Hannah denildiğinde akan sular duruyor. Gece Yolu ile birlikte toplamda üç kitabını okudum henüz; Ateşböceği Yolu ve Kış Bahçesi. Bütün kitapları birbirinden güzel, bütün hikayeler birbirinden daha özenli ve başarılı. Diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım.

Kristin Hannah, kesinlikle idol olarak gördüğüm tek isim. Yazım dili, olayları anlatışına fena şekilde hayranım. Kitaplarını okurken her cümlesinden etkileniyorum ve o cümlelerin hepsi bana yeni bir şeyler katıyor. Kitaplığımdaki tüm kitaplar benim için çok çok çok değerli fakat Kristin Hannah'ın kitapları ayrı bir değere sahip.

Gece Yolu, kesinlikle ve kesinlikle okunması gereken bir kitap.

Hannah, bu kitabında; aile, aşk, ölüm gibi kavramları ele almış. Ve bunları birbiriyle harika bir şekilde bağdaştırmış. Bizlere de seçenekler sunmayı ihmal etmemiş: Beklemek, Geçmişe Tutunmak, Unutmak ve Affetmek. Siz olsanız hangi yolu tercih ederdiniz?

Kitabın konusu, dediğim gibi çok başarılı.

Jude, çocuklarına çok düşkün ve onlara ufacık bir zarar gelmesini bile istemeyen bir anne. Mia ve Zack, Jude'nin ikizleri. Zack, çok yakışıklı ve popüler bir çocuk. Mia ise içine kapanık ve pek arkadaşı olmayan biri. Liseye başladıkları ilk gün Mia ve Lexi arkadaş olur. Yani Mia'nın deyimiyle Lexi ''Sosyal bir intihara'' kalkışır. Kısa zamanda çok şey paylaşırlar ve çok yakın iki arkadaş haline gelirler. Zack ve Lexi birbirinden hoşlanmaktadır fakat bunu dile getirmekten korkarlar. Çünkü Mia, daha önce abisine aşık olan bir kızla yine çok yakın arkadaştı ve Zack'le ayrılınca kız Mia ile de konuşmayı kesmiş ve Mia da bu durumdan çok etkilenmiştir.

Zack, Mia ve Lexi. Bir gece büyük bir hata yaparlar. Ve bu hata, hepsinin hayatını baştan aşağıya değiştirir. Pişmanlık, bu bölümden sonra en yoğun şekilde anlatılan duygu oluyor.

Ben, kitap için yapılan yorumları çok inceledim ve çoğu yorumda ''ağlayacaksınız!'' diye uyarılıyoruz. Kristin Hannah'ın bundan önce okuduğum iki kitabına da ağladığım için ''Hadi bakalım, bunda da ağlayacağız.'' diye başladım okumaya ve öyle de oldu, kitabı okurken her seferinde gözyaşı döktüm.

Hannah, okuyucusunu kalbinden yakalamayı ve onu deli gibi etkilemeyi çok iyi başarıyor. Bu kitabı okurken gözyaşlarınız sizden bağımsız olarak akacak ve kendinizi tutamayacaksınız!

Gece Yolu - Kristin Hannah


Bana Kristin Hannah denildiğinde akan sular duruyor. Gece Yolu ile birlikte toplamda üç kitabını okudum henüz; Ateşböceği Yolu ve Kış Bahçesi. Bütün kitapları birbirinden güzel, bütün hikayeler birbirinden daha özenli ve başarılı. Diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım.

Kristin Hannah, kesinlikle idol olarak gördüğüm tek isim. Yazım dili, olayları anlatışına fena şekilde hayranım. Kitaplarını okurken her cümlesinden etkileniyorum ve o cümlelerin hepsi bana yeni bir şeyler katıyor. Kitaplığımdaki tüm kitaplar benim için çok çok çok değerli fakat Kristin Hannah'ın kitapları ayrı bir değere sahip.

Gece Yolu, kesinlikle ve kesinlikle okunması gereken bir kitap.

Hannah, bu kitabında; aile, aşk, ölüm gibi kavramları ele almış. Ve bunları birbiriyle harika bir şekilde bağdaştırmış. Bizlere de seçenekler sunmayı ihmal etmemiş: Beklemek, Geçmişe Tutunmak, Unutmak ve Affetmek. Siz olsanız hangi yolu tercih ederdiniz?

Kitabın konusu, dediğim gibi çok başarılı.

Jude, çocuklarına çok düşkün ve onlara ufacık bir zarar gelmesini bile istemeyen bir anne. Mia ve Zack, Jude'nin ikizleri. Zack, çok yakışıklı ve popüler bir çocuk. Mia ise içine kapanık ve pek arkadaşı olmayan biri. Liseye başladıkları ilk gün Mia ve Lexi arkadaş olur. Yani Mia'nın deyimiyle Lexi ''Sosyal bir intihara'' kalkışır. Kısa zamanda çok şey paylaşırlar ve çok yakın iki arkadaş haline gelirler. Zack ve Lexi birbirinden hoşlanmaktadır fakat bunu dile getirmekten korkarlar. Çünkü Mia, daha önce abisine aşık olan bir kızla yine çok yakın arkadaştı ve Zack'le ayrılınca kız Mia ile de konuşmayı kesmiş ve Mia da bu durumdan çok etkilenmiştir.

Zack, Mia ve Lexi. Bir gece büyük bir hata yaparlar. Ve bu hata, hepsinin hayatını baştan aşağıya değiştirir. Pişmanlık, bu bölümden sonra en yoğun şekilde anlatılan duygu oluyor.

Ben, kitap için yapılan yorumları çok inceledim ve çoğu yorumda ''ağlayacaksınız!'' diye uyarılıyoruz. Kristin Hannah'ın bundan önce okuduğum iki kitabına da ağladığım için ''Hadi bakalım, bunda da ağlayacağız.'' diye başladım okumaya ve öyle de oldu, kitabı okurken her seferinde gözyaşı döktüm.

Hannah, okuyucusunu kalbinden yakalamayı ve onu deli gibi etkilemeyi çok iyi başarıyor. Bu kitabı okurken gözyaşlarınız sizden bağımsız olarak akacak ve kendinizi tutamayacaksınız!


Kristin Hannah'ı, geçen kış Ateşböceği Yolu adlı kitabı ile tanıdım.

Ateşböceği Yolu, benden bir parça oldu adeta. Onu okumadan önce okumuş olduğum bütün kitaplar, onunla birlikte sıfırlandı ve Ateşböceği Yolu hep birinci sırada kaldı gönlümde. Bir kitap ancak bu kadar başarılı yazılır, bir konu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Yeri geldi duygulandım yeri geldi gülümsedim, bazen de ikisi de aynı anda gerçekleşti. Bu yüzden Kristin Hannah, hem örnek aldığım hem de vazgeçemeyeceğim bir yazar haline geldi.

Bu kış da elime, Kış Bahçesi kitabı geçti Hannah'ın. Nasıl olur da unutmuşum ve kitaplarını almamışım diye kendime bir güzel sövdüm doğrusu. Şimdi Kış Bahçesi de bitti ve Hannah beni bir kere daha etkilemeyi başardı.

İki kız kardeş ve bir annenin aralarında geçen olayı konu alan bu romanda her sayfa sizleri farklı bir yere götürecek. Anne, yani Anya; kızları Meredith ve Nina'ya bir masal anlatır. Bu da, babalarının ölümü sayesinde olur aslında. Çünkü Anya, başlarda bu masalı kızlarına anlatmayı pek istemez.

Masal anlatıldıkça anne ve kızların arasındaki buzlar eriyor ve birbirlerine olan sevgilerini nihayetinde ortaya dökebiliyorlar, rahatça ve korkmadan.

Kitabın sonu ise, ağzınızın açık kalacağı türden. Hannah sizi, kitabın son iki bölümünde şaşırtmayı istemiş ve bunu da harika bir şekilde gerçekleştirmiş.

Kitabın adından dolayı ''kış'' mevsiminde okumam da bir tesadüf oldu benim için aslında ama sizlerde kış bitmeden alın okuyun derim. Çünkü bu kitap, bu son kış aylarında içinizi ısıtacak bir kitap.

İyi okumalar...

Tanıtım Bülteni: 


BAZEN ANNENİN GEÇMİŞİNE
BİR KAPI ARALADIĞINDA
KENDİ GELECEĞİNİ BULURSUN...

Meredith ve Nina Whitson birbirine taban tabana zıt karakterlerdeki kız kardeşlerdir. Biri evde kalıp çocuklarına bakmış ve aile işinin başına geçmiş, diğeriyse hayallerinin peşinden gidip dünyayı gezmiş ve ünlü bir foto muhabir olmuştur. Ancak sevgili babaları hastalandığında bu birbirine yabancı iki kadın, kendilerini yine bir arada, şimdi bile kızlarına herhangi bir avuntu vermeyen, aşırı mesafeli anneleri Anya'nın yanında bulacaktır. 

Ölüm döşeğindeki babalarınınsa, hayatındaki kadınlardan son bir arzusu vardır: Masal son bir kez anlatılacaktır; sonuna kadar. 

Böylece Anya'nın 50 yıldan fazla bir süre önce yaşadığı, savaş mağduru şehri Leningrad'daki hayatına açılan, ailelerini kökünden değiştirecek, beklenmedik bir yolculuk başlar. 

''Bu kitap tatmin edici bir tarihi roman ve günümüzde geçen bir aile dramı...'' ( Library Jourmal )

''Okuyucular, anne ve kızlar yakınlaştıkça hem gülmekten hem de ağlamaktan kendilerini alamayacaklar.'' ( Publishers Weekly ) 

''Hannah, karakterlerin psikolojilerine derinlemesine inmekte ve hislerini detaylarını betimlemekte usta.'' ( Washington Post Book World )

Kış Bahçesi - Kristin Hannah


Kristin Hannah'ı, geçen kış Ateşböceği Yolu adlı kitabı ile tanıdım.

Ateşböceği Yolu, benden bir parça oldu adeta. Onu okumadan önce okumuş olduğum bütün kitaplar, onunla birlikte sıfırlandı ve Ateşböceği Yolu hep birinci sırada kaldı gönlümde. Bir kitap ancak bu kadar başarılı yazılır, bir konu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Yeri geldi duygulandım yeri geldi gülümsedim, bazen de ikisi de aynı anda gerçekleşti. Bu yüzden Kristin Hannah, hem örnek aldığım hem de vazgeçemeyeceğim bir yazar haline geldi.

Bu kış da elime, Kış Bahçesi kitabı geçti Hannah'ın. Nasıl olur da unutmuşum ve kitaplarını almamışım diye kendime bir güzel sövdüm doğrusu. Şimdi Kış Bahçesi de bitti ve Hannah beni bir kere daha etkilemeyi başardı.

İki kız kardeş ve bir annenin aralarında geçen olayı konu alan bu romanda her sayfa sizleri farklı bir yere götürecek. Anne, yani Anya; kızları Meredith ve Nina'ya bir masal anlatır. Bu da, babalarının ölümü sayesinde olur aslında. Çünkü Anya, başlarda bu masalı kızlarına anlatmayı pek istemez.

Masal anlatıldıkça anne ve kızların arasındaki buzlar eriyor ve birbirlerine olan sevgilerini nihayetinde ortaya dökebiliyorlar, rahatça ve korkmadan.

Kitabın sonu ise, ağzınızın açık kalacağı türden. Hannah sizi, kitabın son iki bölümünde şaşırtmayı istemiş ve bunu da harika bir şekilde gerçekleştirmiş.

Kitabın adından dolayı ''kış'' mevsiminde okumam da bir tesadüf oldu benim için aslında ama sizlerde kış bitmeden alın okuyun derim. Çünkü bu kitap, bu son kış aylarında içinizi ısıtacak bir kitap.

İyi okumalar...

Tanıtım Bülteni: 


BAZEN ANNENİN GEÇMİŞİNE
BİR KAPI ARALADIĞINDA
KENDİ GELECEĞİNİ BULURSUN...

Meredith ve Nina Whitson birbirine taban tabana zıt karakterlerdeki kız kardeşlerdir. Biri evde kalıp çocuklarına bakmış ve aile işinin başına geçmiş, diğeriyse hayallerinin peşinden gidip dünyayı gezmiş ve ünlü bir foto muhabir olmuştur. Ancak sevgili babaları hastalandığında bu birbirine yabancı iki kadın, kendilerini yine bir arada, şimdi bile kızlarına herhangi bir avuntu vermeyen, aşırı mesafeli anneleri Anya'nın yanında bulacaktır. 

Ölüm döşeğindeki babalarınınsa, hayatındaki kadınlardan son bir arzusu vardır: Masal son bir kez anlatılacaktır; sonuna kadar. 

Böylece Anya'nın 50 yıldan fazla bir süre önce yaşadığı, savaş mağduru şehri Leningrad'daki hayatına açılan, ailelerini kökünden değiştirecek, beklenmedik bir yolculuk başlar. 

''Bu kitap tatmin edici bir tarihi roman ve günümüzde geçen bir aile dramı...'' ( Library Jourmal )

''Okuyucular, anne ve kızlar yakınlaştıkça hem gülmekten hem de ağlamaktan kendilerini alamayacaklar.'' ( Publishers Weekly ) 

''Hannah, karakterlerin psikolojilerine derinlemesine inmekte ve hislerini detaylarını betimlemekte usta.'' ( Washington Post Book World )

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.