background img

The New Stuff

kişisel gelişim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kişisel gelişim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Merhaba arkadaşlar.

İçimizdeki Kelebek adlı kitabı, bir blogger arkadaşımızın düzenlediği çekiliş sonucunda kazandım. Çok mutlu olmuştum ve okumak için sabırsızlanıyordum. Çekilişe katılırken iki kitap arasında gözüme kestirdiğim de bu kitaptı zaten. Kapağı ve adından dolayı ilgimi çekmişti.

Kitabı henüz bitirdim ve hemen yorumlamak için geçtim bilgisayar karşına.

Öncelikle yazar, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Fakat istediği mesleğin bu olmadığını, içinden gelen, yaparken mutlu olabileceği bir mesleğe sahip olmayı istiyor. Bu yüzden de insanların ruhuna giden yolda onlara rehberlik yapmaya başlıyor.

Kişisel Gelişim adı altına alınmış kitap zaten. Fakat şöyle bir şey var ki, kitap iki bölüme ayrılmış ''Bayan Işık ve Bay Böbür'' eşliğinde. İlk bölümde Bay Böbür bizimle birlikte oluyor genel olarak. Kitabından yarısından fazlası hiç kişisel gelişim tarzında bir kitap gibi durmuyor. Daha çok yazarımızın hayatında yaşadığı inişler ve çıkışlar yer alıyor. Ama alttan alta yine de ''Bakın benim hayatım böyle, siz de ona göre seçimlerinizi yapın.'' mesajı veriyor.

İkinci bölüm ise tamamen kişisel gelişim tadında. Rehberlik yapmış olduğu kişilerin yazmış olduğu mektup tarzı şeyleri de dahil etmiş kitaba. Kısa kısa anlatılmış ama gerçekten ilginç başarılar söz konusu.

Yazar, yaptığı rehberlik mesleğinde daha çok Allah ve Meleklerin aşkı ile yönlendiriyor insanları. ''Allah'tan ve Meleklerden yardım isteyin, onların yanınızda olduğunu hissedin ve bunu gerçekten isteyin. Bu şekilde hata yapmaz, doğru seçimler yapar, mutlu olursunuz.'' diyor.

Az önce de belirttiğim gibi çok kişisel gelişim tarzı bir kitap olmasa da kendini çabuk okutturuyor. 190 sayfalık ince bir kitap zaten.

Ayrıca şuna da değinmek istiyorum. Kitap orjinal olmasına rağmen bir çok yazım yanlışı, kelimelerde hatalar var. Hiç elden geçmemiş, bir editör tarafından değerlendirilmemiş, özensiz bir kitap gibi duruyor. Bir iki tane olsa neyse, editörün gözünden de kaçmış olabilir derdim fakat çok daha fazla hata var.

Okumanızı önerir miyim? 

Kişisel Gelişim kitapları okumayı seven arkadaşlarıma öncelikle şunu söylemek isterim ki, sonucunda aman aman ders çıkarabileceğiniz ve hayatınızı değiştirebilecek bir kitap değil. Daha çok anı tarzı, bir günde bile bitirebileceğiniz incecik bir kitap. Okusanız da okumasanız da artınız veya eksiniz olmayacak.

Bir önceki kitap yorumum: PuCCa - Ay Hadi İnşallah!
Bir sonraki kitap yorumum: Can Dostum - W. Bruce Cameron

İçimizdeki Kelebek - Damla Selin Batu


Merhaba arkadaşlar.

İçimizdeki Kelebek adlı kitabı, bir blogger arkadaşımızın düzenlediği çekiliş sonucunda kazandım. Çok mutlu olmuştum ve okumak için sabırsızlanıyordum. Çekilişe katılırken iki kitap arasında gözüme kestirdiğim de bu kitaptı zaten. Kapağı ve adından dolayı ilgimi çekmişti.

Kitabı henüz bitirdim ve hemen yorumlamak için geçtim bilgisayar karşına.

Öncelikle yazar, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Fakat istediği mesleğin bu olmadığını, içinden gelen, yaparken mutlu olabileceği bir mesleğe sahip olmayı istiyor. Bu yüzden de insanların ruhuna giden yolda onlara rehberlik yapmaya başlıyor.

Kişisel Gelişim adı altına alınmış kitap zaten. Fakat şöyle bir şey var ki, kitap iki bölüme ayrılmış ''Bayan Işık ve Bay Böbür'' eşliğinde. İlk bölümde Bay Böbür bizimle birlikte oluyor genel olarak. Kitabından yarısından fazlası hiç kişisel gelişim tarzında bir kitap gibi durmuyor. Daha çok yazarımızın hayatında yaşadığı inişler ve çıkışlar yer alıyor. Ama alttan alta yine de ''Bakın benim hayatım böyle, siz de ona göre seçimlerinizi yapın.'' mesajı veriyor.

İkinci bölüm ise tamamen kişisel gelişim tadında. Rehberlik yapmış olduğu kişilerin yazmış olduğu mektup tarzı şeyleri de dahil etmiş kitaba. Kısa kısa anlatılmış ama gerçekten ilginç başarılar söz konusu.

Yazar, yaptığı rehberlik mesleğinde daha çok Allah ve Meleklerin aşkı ile yönlendiriyor insanları. ''Allah'tan ve Meleklerden yardım isteyin, onların yanınızda olduğunu hissedin ve bunu gerçekten isteyin. Bu şekilde hata yapmaz, doğru seçimler yapar, mutlu olursunuz.'' diyor.

Az önce de belirttiğim gibi çok kişisel gelişim tarzı bir kitap olmasa da kendini çabuk okutturuyor. 190 sayfalık ince bir kitap zaten.

Ayrıca şuna da değinmek istiyorum. Kitap orjinal olmasına rağmen bir çok yazım yanlışı, kelimelerde hatalar var. Hiç elden geçmemiş, bir editör tarafından değerlendirilmemiş, özensiz bir kitap gibi duruyor. Bir iki tane olsa neyse, editörün gözünden de kaçmış olabilir derdim fakat çok daha fazla hata var.

Okumanızı önerir miyim? 

Kişisel Gelişim kitapları okumayı seven arkadaşlarıma öncelikle şunu söylemek isterim ki, sonucunda aman aman ders çıkarabileceğiniz ve hayatınızı değiştirebilecek bir kitap değil. Daha çok anı tarzı, bir günde bile bitirebileceğiniz incecik bir kitap. Okusanız da okumasanız da artınız veya eksiniz olmayacak.

Bir önceki kitap yorumum: PuCCa - Ay Hadi İnşallah!
Bir sonraki kitap yorumum: Can Dostum - W. Bruce Cameron


Kitap alışverişlerimi yaptığım kitabevine gittim yine. Sık sık gittiğim için beni tanır ve severler, ben de aynı şekilde. O yüzden gittiğim zaman sadece kitap almak için gitmiyorum, sohbet ediyoruz, okuduğumuz kitaplardan birbirimize bahsedip ayaküstü yorumlarda bulunuyoruz. Yine o günlerden biriydi ve oradaki abla bana ''Ahmet Şerif İzgören'in kitabını okudun mu?'' diye sordu. ''Hayır.'' dedim ve bana anında kitabı uzattı. ''Bu kitabı kesinlikle oku ve bitirince yanıma mutlaka gel, konuşalım.'' dedi. Ben de ''Peki.'' dedim. Kitap bitti fakat henüz gitmedim, en kısa zamanda gideceğim.

Kitaba gelecek olursak; nasıl yorumlayacağımı bilemiyorum açıkçası. Şimdiye kadar okuduğum kişisel gelişim kitaplarının gerçekten aslında boş olduğunu hissettim. Ahmet Şerif İzgören, anlatımlarını o kadar samimi bir dille yapıyor ki, okudukça okuyasınız geliyor ve okuduklarınız size ''Gerçekten böyle yapabilirim.'', ''Evet, çok haklı, bu yoldan ilerlemeliyim.'' gibi şeyler söyletiyor. Aynı zamanda kendi yorumları sizi gülümsetiyor.

Kitabı elinize aldığınız andan itibaren, içerisinde buluyorsunuz kendinizi. Bir günde bitiverdi kitap. Kitabı bitirdiğinizde, okuduklarınızın hepsini yerine getirme, gerçekleştirme isteği doğuveriyor içinizde ve öyle de yapıyorsunuz. Kitap bittiğinde, hayatınızın o kitabı okurken ki süreçten sonra nasıl da değişime uğradığını siz bile fark edeceksiniz.

İzgören, kesinlikle takdir edilmesi gereken bir yazar. Ben çok sevdim ve diğer kitaplarını da mutlaka alıp okuyacağım.

Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır


Kitap alışverişlerimi yaptığım kitabevine gittim yine. Sık sık gittiğim için beni tanır ve severler, ben de aynı şekilde. O yüzden gittiğim zaman sadece kitap almak için gitmiyorum, sohbet ediyoruz, okuduğumuz kitaplardan birbirimize bahsedip ayaküstü yorumlarda bulunuyoruz. Yine o günlerden biriydi ve oradaki abla bana ''Ahmet Şerif İzgören'in kitabını okudun mu?'' diye sordu. ''Hayır.'' dedim ve bana anında kitabı uzattı. ''Bu kitabı kesinlikle oku ve bitirince yanıma mutlaka gel, konuşalım.'' dedi. Ben de ''Peki.'' dedim. Kitap bitti fakat henüz gitmedim, en kısa zamanda gideceğim.

Kitaba gelecek olursak; nasıl yorumlayacağımı bilemiyorum açıkçası. Şimdiye kadar okuduğum kişisel gelişim kitaplarının gerçekten aslında boş olduğunu hissettim. Ahmet Şerif İzgören, anlatımlarını o kadar samimi bir dille yapıyor ki, okudukça okuyasınız geliyor ve okuduklarınız size ''Gerçekten böyle yapabilirim.'', ''Evet, çok haklı, bu yoldan ilerlemeliyim.'' gibi şeyler söyletiyor. Aynı zamanda kendi yorumları sizi gülümsetiyor.

Kitabı elinize aldığınız andan itibaren, içerisinde buluyorsunuz kendinizi. Bir günde bitiverdi kitap. Kitabı bitirdiğinizde, okuduklarınızın hepsini yerine getirme, gerçekleştirme isteği doğuveriyor içinizde ve öyle de yapıyorsunuz. Kitap bittiğinde, hayatınızın o kitabı okurken ki süreçten sonra nasıl da değişime uğradığını siz bile fark edeceksiniz.

İzgören, kesinlikle takdir edilmesi gereken bir yazar. Ben çok sevdim ve diğer kitaplarını da mutlaka alıp okuyacağım.

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.