background img

The New Stuff

çığlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çığlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


Gözlerimi aralıyorum acıyla. Bir soğukluk, bir ıslaklık hâkim bedenimde. Hareket edemiyor, öylece duruyordum. Gözlerimi tam olarak açtığımda, bir şeyin üzerine yatırılmış ve bağlanmış olduğumu fark ediyorum. Ne içten bir tepki ne de dışarı çıkardığım bir anlamsızlık öfkesi… Hiçbir şey konuşmuyor, hiçbir tepki vermiyordum.

Başımı doğrultmak istedim. Acı çeke çeke de olsa görebildim her şeyi. İşte o an korku ile kafamı arkaya doğru sertçe bıraktım. Üzerinde çırılçıplak bağlanmış olduğum, ne olduğunu hala anlayamadığım şeye kafamı çarptım, şiddetle. Acıdan gözlerimi bastırdım ve dişlerimi sıktım. Bağıramadım, bağıramazdım.

Henüz odada yalnız olduğumu düşünürken şimdi on, belki de yirmi kişi, ellerinde isimlerini bilmediğim korkunç şeylerle başıma toplanmış ve her an bana bir şeyler yapacaklarmış gibi tetikte bekliyorlardı. Boş gözlerle baktım hepsine, tek tek.

İşte o an… O an, çırılçıplak olan hayallerimle yalnız başıma olduğumu anladım. Düşmanlarım karşımda toplanmış, beni yok etmeye çalışıyorlar. Hayır, direnmem lazım. Ne bana dokunabilecekler, ne de hayallerime. Yalnız da kalsam, karanlıklar içerisinde sessizliğin yüksek sesini işitsem de, aynada kendi yansımam ile konuşsam ve çığlıklar içerisinde bunlara ağlayacağımı bilsem de direnecektim.

Gözlerimi kapadım ve uyanmak istedim. Biliyordum ki bu bir kâbus. Uyanacaktım, her şey sona erecekti. Her zaman ki içerisinde mutluluk olan hayatıma dönecek ve bu kâbusu da hiç görmemiş gibi, aldırış etmeden yaşamaya devam edecektim. Beni hiç terk etmeyen rengârenk kelebeklerime gülümseyecektim. Karanfillerimin kokusunu ciğerlerime doldurup bir ‘Günaydın’ eşliğinde öpecektim hepsini.

Biliyorum ki her şey güzel olacak. Biliyorum ve kendime inanıyorum.

Siz de inanmaktan vazgeçmeyin. Ne olursanız, kim olursanız ve nerede olursanız olun hepiniz çok değerlisiniz. Hepinizin kendince hayalleri var, gerçekleştirmek istediği. Hepsi gerçekleşecek. Umudunuzu yitirmeyin. Fakat önce kendinize inanın, sonra ayna karşına geçip kendinize gülümseyin. ‘’Her şey güzel olacak’’

Bu yazım, Blogum Dergisi'nin Şubat sayısında da yer aldı. Görmek için tık tık

Sessizlikten Kopan Çığlık



Gözlerimi aralıyorum acıyla. Bir soğukluk, bir ıslaklık hâkim bedenimde. Hareket edemiyor, öylece duruyordum. Gözlerimi tam olarak açtığımda, bir şeyin üzerine yatırılmış ve bağlanmış olduğumu fark ediyorum. Ne içten bir tepki ne de dışarı çıkardığım bir anlamsızlık öfkesi… Hiçbir şey konuşmuyor, hiçbir tepki vermiyordum.

Başımı doğrultmak istedim. Acı çeke çeke de olsa görebildim her şeyi. İşte o an korku ile kafamı arkaya doğru sertçe bıraktım. Üzerinde çırılçıplak bağlanmış olduğum, ne olduğunu hala anlayamadığım şeye kafamı çarptım, şiddetle. Acıdan gözlerimi bastırdım ve dişlerimi sıktım. Bağıramadım, bağıramazdım.

Henüz odada yalnız olduğumu düşünürken şimdi on, belki de yirmi kişi, ellerinde isimlerini bilmediğim korkunç şeylerle başıma toplanmış ve her an bana bir şeyler yapacaklarmış gibi tetikte bekliyorlardı. Boş gözlerle baktım hepsine, tek tek.

İşte o an… O an, çırılçıplak olan hayallerimle yalnız başıma olduğumu anladım. Düşmanlarım karşımda toplanmış, beni yok etmeye çalışıyorlar. Hayır, direnmem lazım. Ne bana dokunabilecekler, ne de hayallerime. Yalnız da kalsam, karanlıklar içerisinde sessizliğin yüksek sesini işitsem de, aynada kendi yansımam ile konuşsam ve çığlıklar içerisinde bunlara ağlayacağımı bilsem de direnecektim.

Gözlerimi kapadım ve uyanmak istedim. Biliyordum ki bu bir kâbus. Uyanacaktım, her şey sona erecekti. Her zaman ki içerisinde mutluluk olan hayatıma dönecek ve bu kâbusu da hiç görmemiş gibi, aldırış etmeden yaşamaya devam edecektim. Beni hiç terk etmeyen rengârenk kelebeklerime gülümseyecektim. Karanfillerimin kokusunu ciğerlerime doldurup bir ‘Günaydın’ eşliğinde öpecektim hepsini.

Biliyorum ki her şey güzel olacak. Biliyorum ve kendime inanıyorum.

Siz de inanmaktan vazgeçmeyin. Ne olursanız, kim olursanız ve nerede olursanız olun hepiniz çok değerlisiniz. Hepinizin kendince hayalleri var, gerçekleştirmek istediği. Hepsi gerçekleşecek. Umudunuzu yitirmeyin. Fakat önce kendinize inanın, sonra ayna karşına geçip kendinize gülümseyin. ‘’Her şey güzel olacak’’

Bu yazım, Blogum Dergisi'nin Şubat sayısında da yer aldı. Görmek için tık tık

Kim bilebilir ki içimde çığlık atan çocuğun öfkesini. Attığı çığlıklar arasındaki, korkudan titreyen sesini kim duyar? Kim anlayabilir senin yaşadıklarını, kim anlayabilir gülümsemenin altındaki gerçekliğin yok olmuşluğunu?

Aynadaki yansımam kandırıyor beni. Gülümsüyor ve yalanın içerisine sürüklüyor, saçlarımdan tutarak. Acı çekiyor, yine de dişlerimi sıkarak direnmeye çalışıyorum acıya. Her yerim kan içerisinde, kokusu tüm bedenimin içine dolmuş ve zamanla buna alışmıştı.

Bir gürültü var içeride. Merak ediyorum, yürüyorum yavaşça. Yaklaştıkça ses daha da yükseliyor ve bedenimin istemeden titremesine sebep oluyor. Gözlerim, bilinmezlikten dolayı aralanıyor ve içerisinde boş bir bakış hakim. Kapıyı aralıyor ve bekliyorum sessizce. Birden bir ruh yürüyor üzerime doğru ve tüm siyahlığı ile tutuyor beni yakamdan. Ardından başımı avuçlarının arasına alıyor ve var gücüyle en sert darbesini indiriyor. İtiyor ve kafamı duvara vuruyor.

Hiçbir şey söyleyemeden yere çöküyorum aniden. Bir ayağımı uzatmış, diğerini ise karnımı doğru çekmiştim. Gözyaşlarım avuçlarımın arasından akıyor ve üzerimdeki pijamamı ıslatıyordu. Hiç düşünmeden yok olmak istedim, ortadan kaybolmak. İçimdeki çocukla beraber kaçmak istedim.

Ama ne yazık ki içimdeki çocuk bedenime, bedenim de siyah ruhların oluşturduğu bir bölme içerisinde. Özgür olamıyor, özgürleşemiyorum. Gözyaşlarım gibi özgürce akmak istiyorum. İstiyorum...istiyorum...

Aynadaki Ruh

Kim bilebilir ki içimde çığlık atan çocuğun öfkesini. Attığı çığlıklar arasındaki, korkudan titreyen sesini kim duyar? Kim anlayabilir senin yaşadıklarını, kim anlayabilir gülümsemenin altındaki gerçekliğin yok olmuşluğunu?

Aynadaki yansımam kandırıyor beni. Gülümsüyor ve yalanın içerisine sürüklüyor, saçlarımdan tutarak. Acı çekiyor, yine de dişlerimi sıkarak direnmeye çalışıyorum acıya. Her yerim kan içerisinde, kokusu tüm bedenimin içine dolmuş ve zamanla buna alışmıştı.

Bir gürültü var içeride. Merak ediyorum, yürüyorum yavaşça. Yaklaştıkça ses daha da yükseliyor ve bedenimin istemeden titremesine sebep oluyor. Gözlerim, bilinmezlikten dolayı aralanıyor ve içerisinde boş bir bakış hakim. Kapıyı aralıyor ve bekliyorum sessizce. Birden bir ruh yürüyor üzerime doğru ve tüm siyahlığı ile tutuyor beni yakamdan. Ardından başımı avuçlarının arasına alıyor ve var gücüyle en sert darbesini indiriyor. İtiyor ve kafamı duvara vuruyor.

Hiçbir şey söyleyemeden yere çöküyorum aniden. Bir ayağımı uzatmış, diğerini ise karnımı doğru çekmiştim. Gözyaşlarım avuçlarımın arasından akıyor ve üzerimdeki pijamamı ıslatıyordu. Hiç düşünmeden yok olmak istedim, ortadan kaybolmak. İçimdeki çocukla beraber kaçmak istedim.

Ama ne yazık ki içimdeki çocuk bedenime, bedenim de siyah ruhların oluşturduğu bir bölme içerisinde. Özgür olamıyor, özgürleşemiyorum. Gözyaşlarım gibi özgürce akmak istiyorum. İstiyorum...istiyorum...


Sıla, 2007 yılında çıkardığı '...Dan Sonra' şarkısı ile bütün herkesin ilgisini üzerine çekti ve ''En iyi çıkış yapan sanatçı'' ödülüne layık görüldü. O zamanlardan beri şarkılarıyla ve olağanüstü sesiyle kalplerde tahtını kurdu ve yerini de daima korudu. 

9 Ekim Salı günü, Sıla'nın yeni albümü Vaveyla piyasaya sürüldü. Bir çoğumuz Vaveyla'nın anlamını bilmiyoruz. Vaveyla ''Çığlık'' anlamına geliyormuş. Sıla, bundan önce ''Konuşmadığım Şeyler Var'' albümüyle de oldukça ses getirmiş ve şarkıları dilden düşmemişti. Vaveyla da en az bir önceki albüm kadar ilgi gördü. Ne kadar bir önceki albümde daha çok kalbe hitap eden ve anlamlarıyla içimizi sarsan şarkılar olduysa da Vaveyla da oldukça başarılı ve Sıla'ya yakışır bir albüm olmuş. 

Albümde toplamda 13 adet şarkı bulunmaktır. Bunların iki tanesi albümde olan iki şarkının farklı bir versiyonudur. Geriye kalan birbirinden ayrı 11 şarkı arasında herkesin favorileri mutlaka olacaktır. Benim de bu albümde favori 3 adet şarkım var. Bunlar; Issız Ada, Hâlâ ve Zor Sevdiğimden adlı parçalar. 11 adet şarkının hepsinin sözleri Sıla'ya ait. Müziklerde de Efe Bahadır yer almıştır. 7 adet şarkının müziği Efe Bahadır'a, 2 şarkının müzikleri Kerem Türkaydın'a, 1 şarkının müziği Sezen Aksu'ya ve geri kalan son parçanın müziği de yine Sıla'ya aittir. 

1- Çocuk - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Sıla Gençoğlu & Efe Bahadır)
2- Her şey Yolunda - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Efe Bahadır)
3- Açık Deniz - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Sıla Gençoğlu & Efe Bahadır)
4 - İmkansız - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Sıla Gençoğlu & Efe Bahadır) 
5- Panik Atak - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Kerem Türkaydın)
6- Hâlâ - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Efe Bahadır)
7- Esaret - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Efe Bahadır)
8- Zor Sevdiğimden - (Söz & Müzik: Sıla Gençoğlu)
9- Leyla - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Sıla Gençoğlu & Efe Bahadır)
10- Issız Ada - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Kerem Türkaydın)
11- Aslan Gibi -  (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Sezen Aksu)
12- (K)açık Deniz - (Versiyon Düzenleme: Burak Erkul & Arzu Alsan)
13- (C)esaret - (Versiyon Düzenleme: Burak Erkul & Arzu Alsan)

Favori şarkılarım: 

Issız Ada:

                                

Hâlâ: 

Zor Sevdiğimden: 


''Dilerseniz bloguma, sayfanın üst köşesinde bulunan Bumerang Ödülleri Adayı şablonundan oy verebilir ve bana destek olabilirsiniz. Oylarınız tamamen ücretsizdir. Teşekkürler.''

Sıla'nın Çığlığı! (Vaveyla)


Sıla, 2007 yılında çıkardığı '...Dan Sonra' şarkısı ile bütün herkesin ilgisini üzerine çekti ve ''En iyi çıkış yapan sanatçı'' ödülüne layık görüldü. O zamanlardan beri şarkılarıyla ve olağanüstü sesiyle kalplerde tahtını kurdu ve yerini de daima korudu. 

9 Ekim Salı günü, Sıla'nın yeni albümü Vaveyla piyasaya sürüldü. Bir çoğumuz Vaveyla'nın anlamını bilmiyoruz. Vaveyla ''Çığlık'' anlamına geliyormuş. Sıla, bundan önce ''Konuşmadığım Şeyler Var'' albümüyle de oldukça ses getirmiş ve şarkıları dilden düşmemişti. Vaveyla da en az bir önceki albüm kadar ilgi gördü. Ne kadar bir önceki albümde daha çok kalbe hitap eden ve anlamlarıyla içimizi sarsan şarkılar olduysa da Vaveyla da oldukça başarılı ve Sıla'ya yakışır bir albüm olmuş. 

Albümde toplamda 13 adet şarkı bulunmaktır. Bunların iki tanesi albümde olan iki şarkının farklı bir versiyonudur. Geriye kalan birbirinden ayrı 11 şarkı arasında herkesin favorileri mutlaka olacaktır. Benim de bu albümde favori 3 adet şarkım var. Bunlar; Issız Ada, Hâlâ ve Zor Sevdiğimden adlı parçalar. 11 adet şarkının hepsinin sözleri Sıla'ya ait. Müziklerde de Efe Bahadır yer almıştır. 7 adet şarkının müziği Efe Bahadır'a, 2 şarkının müzikleri Kerem Türkaydın'a, 1 şarkının müziği Sezen Aksu'ya ve geri kalan son parçanın müziği de yine Sıla'ya aittir. 

1- Çocuk - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Sıla Gençoğlu & Efe Bahadır)
2- Her şey Yolunda - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Efe Bahadır)
3- Açık Deniz - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Sıla Gençoğlu & Efe Bahadır)
4 - İmkansız - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Sıla Gençoğlu & Efe Bahadır) 
5- Panik Atak - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Kerem Türkaydın)
6- Hâlâ - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Efe Bahadır)
7- Esaret - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Efe Bahadır)
8- Zor Sevdiğimden - (Söz & Müzik: Sıla Gençoğlu)
9- Leyla - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Sıla Gençoğlu & Efe Bahadır)
10- Issız Ada - (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Kerem Türkaydın)
11- Aslan Gibi -  (Söz: Sıla Gençoğlu Müzik: Sezen Aksu)
12- (K)açık Deniz - (Versiyon Düzenleme: Burak Erkul & Arzu Alsan)
13- (C)esaret - (Versiyon Düzenleme: Burak Erkul & Arzu Alsan)

Favori şarkılarım: 

Issız Ada:

                                

Hâlâ: 

Zor Sevdiğimden: 


''Dilerseniz bloguma, sayfanın üst köşesinde bulunan Bumerang Ödülleri Adayı şablonundan oy verebilir ve bana destek olabilirsiniz. Oylarınız tamamen ücretsizdir. Teşekkürler.''

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.