background img

The New Stuff

melodi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
melodi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Her zaman olduğu gibi, oturuyorum. Dizlerimi kendime doğru çekmiş, düşünüyorum. Belki de düşünmüyor, düşündüğümü sanıyor veyahut da düşünüyormuş gibi görünmeye yelteniyordum.

Her vakit olduğu gibi, bir elimde kahvem var. Bütün süslü cümlelere, iç yakan kelimelere ve çığlık çığlığa haykıran harflere eşlik eden, bir o kadar da yalnızlığımı içimi yakarak daha da belirginleştiren, bir bardak kahve.

Her daim olduğu gibi, saat böyle zamanlarda daha çabuk geçiyor. Ve gece yarısı gelip çattığında, bütün duvarların sıvaları dökülüyor hafiften. Vakit daha yavaş geçmeye başlıyor. Uzaktan kulağa çalınan hafif tını eşlik ediyor. Melodiler benimle birlikte ağlıyor ve ben bu saatlerde yalnızlığımı, yalnız olduğumu daha ağır hissediyorum.

Her zaman olduğu gibi...
Her vakit olduğu gibi...
Ve...
Her daim olduğu gibi...

Her Daim Olduğu Gibi

Her zaman olduğu gibi, oturuyorum. Dizlerimi kendime doğru çekmiş, düşünüyorum. Belki de düşünmüyor, düşündüğümü sanıyor veyahut da düşünüyormuş gibi görünmeye yelteniyordum.

Her vakit olduğu gibi, bir elimde kahvem var. Bütün süslü cümlelere, iç yakan kelimelere ve çığlık çığlığa haykıran harflere eşlik eden, bir o kadar da yalnızlığımı içimi yakarak daha da belirginleştiren, bir bardak kahve.

Her daim olduğu gibi, saat böyle zamanlarda daha çabuk geçiyor. Ve gece yarısı gelip çattığında, bütün duvarların sıvaları dökülüyor hafiften. Vakit daha yavaş geçmeye başlıyor. Uzaktan kulağa çalınan hafif tını eşlik ediyor. Melodiler benimle birlikte ağlıyor ve ben bu saatlerde yalnızlığımı, yalnız olduğumu daha ağır hissediyorum.

Her zaman olduğu gibi...
Her vakit olduğu gibi...
Ve...
Her daim olduğu gibi...

Gözlerimden yaşlar ardı ardına akmaya devam ederken kulaklığı iyice bastırıyorum kulağıma. Şarkının her bir ayrıntısı her bir vurgusu içimde yankılansın istiyordum. Şarkıya ben de eşlik ediyordum, bağıra bağıra. Eşlik ettikçe daha fazla ağlıyordum ve daha da dayanılmaz bir hal alıyordu içimdeki büyük sır.

Gözlerimi kapatıp hep aynı sahneyi canlandırıyordum gözümde. Bu sırrı onlara ne şekilde söyleyeceğim ve onların vereceği tepkiler. Tepkilerin sonu yoktu ama ben ancak bir şekilde söyleyebilirdim. Açık ve net bir şekilde. Keşke bazı şeyleri, düşlediğimiz gibi aynen yaşayabilsek.

Bunları gözümde canlandırınca bir cesaret doluyordu içime. Ama kararsızlık da bırakmıyordu peşini. Yatağımdan sayısız kere hızlıca doğrulup her şeyi haykırmak istiyordum ama sonra bir gözyaşı eşliğinde daha yavaş yavaş yaslıyordum sırtımı yastığıma. Ancak karanlığa bağırabiliyordum çünkü söylediklerime tepki vermeyen ve sessizce beni dinleyen tek şeydi o. Karanlık.

Doğru zaman mutlaka gelecekti. Gelmeliydi ve söylemeliydim. Cesaretimi toplayacağım. Kelimelerimi özenle seçip, tek tek ve yavaşça söyleyeceğim. Gözlerim kapalı olacak, çünkü ağlamamalıydım. Güçlü durmalıydım ve elimden tutmalarını isteyecektim.

Evet, işte şarkının en sevdiğim kısmı. Artık gözlerimi açabilir miyim?

''Dilerseniz bloguma, sayfanın üst köşesinde bulunan Bumerang Ödülleri Adayı şablonundan oy verebilir ve bana destek olabilirsiniz. Oylarınız tamamen ücretsizdir. Teşekkürler.''

Karanlık Haykırışlarımı Dinliyor

Gözlerimden yaşlar ardı ardına akmaya devam ederken kulaklığı iyice bastırıyorum kulağıma. Şarkının her bir ayrıntısı her bir vurgusu içimde yankılansın istiyordum. Şarkıya ben de eşlik ediyordum, bağıra bağıra. Eşlik ettikçe daha fazla ağlıyordum ve daha da dayanılmaz bir hal alıyordu içimdeki büyük sır.

Gözlerimi kapatıp hep aynı sahneyi canlandırıyordum gözümde. Bu sırrı onlara ne şekilde söyleyeceğim ve onların vereceği tepkiler. Tepkilerin sonu yoktu ama ben ancak bir şekilde söyleyebilirdim. Açık ve net bir şekilde. Keşke bazı şeyleri, düşlediğimiz gibi aynen yaşayabilsek.

Bunları gözümde canlandırınca bir cesaret doluyordu içime. Ama kararsızlık da bırakmıyordu peşini. Yatağımdan sayısız kere hızlıca doğrulup her şeyi haykırmak istiyordum ama sonra bir gözyaşı eşliğinde daha yavaş yavaş yaslıyordum sırtımı yastığıma. Ancak karanlığa bağırabiliyordum çünkü söylediklerime tepki vermeyen ve sessizce beni dinleyen tek şeydi o. Karanlık.

Doğru zaman mutlaka gelecekti. Gelmeliydi ve söylemeliydim. Cesaretimi toplayacağım. Kelimelerimi özenle seçip, tek tek ve yavaşça söyleyeceğim. Gözlerim kapalı olacak, çünkü ağlamamalıydım. Güçlü durmalıydım ve elimden tutmalarını isteyecektim.

Evet, işte şarkının en sevdiğim kısmı. Artık gözlerimi açabilir miyim?

''Dilerseniz bloguma, sayfanın üst köşesinde bulunan Bumerang Ödülleri Adayı şablonundan oy verebilir ve bana destek olabilirsiniz. Oylarınız tamamen ücretsizdir. Teşekkürler.''

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.