background img

The New Stuff

the edge of glory etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
the edge of glory etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bir çok şarkının daha çok akustik versiyonunu dinler ve severiz. Bende aşırı derecede şarkıların akustiklerini dinleme hastalığı var diyebilirim. Bir şarkının kendisini sevmiyorsam bile istisnalı bir şekilde akustiğiyle sevebiliyorum. Ya şarkının daha sade ve sesin daha baskın olmasından kaynaklanıyor bu beğeni merakı ya da sebebini bilemediğimden sevebiliyorum ama bence ilk seçenek en yüksek ihtimal. Şimdi o harika şarkıları tek tek dinleyelim bakalım.



Eskilerden gelen bir şarkı olan ''Yalnızlık Senfonisi''ni Model, normal versiyonu ile de harika söylüyor fakat başta da dediğimiz gibi 'Akustik Önce Gelir' Bu şarkının akustiği de en az normali kadar güzel ve sizleri bir noktaya dalarak hayal kurmaya zorluyor adeta. 


Emre Aydın'ın son çıkarmış olduğu iki şarkılık single'ından bir şarkı olan ve yakın zamanımızda kliplenmiş ve kliplenmeden önce de müzik listelerinde birinciliği kapmış olan bu şarkı. Akustik versiyonu ile de sizi hüzünlendiriyor. (Klip yorumum için tık tık)


Sıradaki şarkımız ise olmazsa olmazlarımdan olan Hande Yener'den, Dön Bana. Bütün akustikler bir yana, şarkı ''Dön Bana'' olunca akan sular duruyor kalbimde. Harika bir yorum, harika bir ses, güzellik zaten ortada, akustik ise sizi alıp götürüyor. (Klip yorumum için tık tık)

Akustikler Önce Gelir


Bir çok şarkının daha çok akustik versiyonunu dinler ve severiz. Bende aşırı derecede şarkıların akustiklerini dinleme hastalığı var diyebilirim. Bir şarkının kendisini sevmiyorsam bile istisnalı bir şekilde akustiğiyle sevebiliyorum. Ya şarkının daha sade ve sesin daha baskın olmasından kaynaklanıyor bu beğeni merakı ya da sebebini bilemediğimden sevebiliyorum ama bence ilk seçenek en yüksek ihtimal. Şimdi o harika şarkıları tek tek dinleyelim bakalım.



Eskilerden gelen bir şarkı olan ''Yalnızlık Senfonisi''ni Model, normal versiyonu ile de harika söylüyor fakat başta da dediğimiz gibi 'Akustik Önce Gelir' Bu şarkının akustiği de en az normali kadar güzel ve sizleri bir noktaya dalarak hayal kurmaya zorluyor adeta. 


Emre Aydın'ın son çıkarmış olduğu iki şarkılık single'ından bir şarkı olan ve yakın zamanımızda kliplenmiş ve kliplenmeden önce de müzik listelerinde birinciliği kapmış olan bu şarkı. Akustik versiyonu ile de sizi hüzünlendiriyor. (Klip yorumum için tık tık)


Sıradaki şarkımız ise olmazsa olmazlarımdan olan Hande Yener'den, Dön Bana. Bütün akustikler bir yana, şarkı ''Dön Bana'' olunca akan sular duruyor kalbimde. Harika bir yorum, harika bir ses, güzellik zaten ortada, akustik ise sizi alıp götürüyor. (Klip yorumum için tık tık)



Lady Gaga'yı hepimiz, 2008 yılında çıkarmış olduğu The Fame adlı albümü ile tanıdık. 2008 yılında çıkardığı bu albüm içerisinde, Paparazzi, Poker Face ve Just Dance şarkıları ile büyük bir adım atan ve tüm dünyaya sesini duyuran Gaga, günümüzde çok fazla sayıda hayran kitlesine sahip. Hayranları da kendisine mother monster hayranları ise little monster olarak bilinir.

Baştan aşağı farklılık yaratan Lady Gaga, bir çok eşcinsel hayrana sahiptir ve kendisi de biseksüeldir. Biseksüel olduğunu açıkladığı için pişmanlık duyan Lady Gaga, tüm dünya için eşcinsellere özgür bir yaşam sunmak için de aynı zamanda mücadele ediyor.

2009 yılında çıkarmış olduğu The Fame Monster adlı albümü The Fame'nin devamıdır ve bu albüm ile dikkatleri daha da fazla üzerine çeken Gaga, fazlasıyla büyük yeteneğini daha da büyütmüş ve daha fazla hayran kitlesine ulaşmıştır. Bu albümde öne çıkan şarkıları ise Bad Romance, Alejandro ve Telephone 'dur. 

2011 yılında da Born This Way albümünü annesiyle planlamış olan Gaga, herkese bu albümü ile özgüven aşılamaya çalışmış ve herkesin kendini olduğu gibi sevdiğini savunmuştur. Bu albümünde, albüme adını veren şarkı Born This Way kadar, The Edge Of Glory ve Yoü and I şarkıları da çok fazla ilgi görmüş ve bir çok başarıya imza atmıştır.

2008'den 2012'ye Lady Gaga Şarkıları: 
Poker Face


Just Dance 



Paparazzi



Bad Romance


Dünden Bugüne: Lady Gaga


Lady Gaga'yı hepimiz, 2008 yılında çıkarmış olduğu The Fame adlı albümü ile tanıdık. 2008 yılında çıkardığı bu albüm içerisinde, Paparazzi, Poker Face ve Just Dance şarkıları ile büyük bir adım atan ve tüm dünyaya sesini duyuran Gaga, günümüzde çok fazla sayıda hayran kitlesine sahip. Hayranları da kendisine mother monster hayranları ise little monster olarak bilinir.

Baştan aşağı farklılık yaratan Lady Gaga, bir çok eşcinsel hayrana sahiptir ve kendisi de biseksüeldir. Biseksüel olduğunu açıkladığı için pişmanlık duyan Lady Gaga, tüm dünya için eşcinsellere özgür bir yaşam sunmak için de aynı zamanda mücadele ediyor.

2009 yılında çıkarmış olduğu The Fame Monster adlı albümü The Fame'nin devamıdır ve bu albüm ile dikkatleri daha da fazla üzerine çeken Gaga, fazlasıyla büyük yeteneğini daha da büyütmüş ve daha fazla hayran kitlesine ulaşmıştır. Bu albümde öne çıkan şarkıları ise Bad Romance, Alejandro ve Telephone 'dur. 

2011 yılında da Born This Way albümünü annesiyle planlamış olan Gaga, herkese bu albümü ile özgüven aşılamaya çalışmış ve herkesin kendini olduğu gibi sevdiğini savunmuştur. Bu albümünde, albüme adını veren şarkı Born This Way kadar, The Edge Of Glory ve Yoü and I şarkıları da çok fazla ilgi görmüş ve bir çok başarıya imza atmıştır.

2008'den 2012'ye Lady Gaga Şarkıları: 
Poker Face


Just Dance 



Paparazzi



Bad Romance



Lady Gaga'yı daha önceki zamanlarda da çok dinler ve severdim. Hem farklı bir duruşu, tarzı hoşuma gidiyordu, hem de görünüşüne göre fazlasıyla insanları seven ve yadırgamayan bir kişi. Hayranlarına arkadaşıymış gibi davranan bir şarkıcı aynı zamanda. Çoğu insan Lady Gaga'yı farklı tarzından dolayı sevmez fakat Lady Gaga kendini farklılığıyla dünyaya tanıtmış ve sevdirmiş bir şarkıcı. İnternette gördüğüm bir sözü var Gaga'nın ve bu olayı gayet net açıklıyor: ''Siz bana farklıyım diye gülüyorsunuz, ben size hepiniz aynısınız diye gülüyorum.'' gibi sözdü.

1 hafta önce fazla sıkıntıdan Youtube'a girdim ve Gaga'nın dinlemediğim şarkılarını dinlemek istedim. Gaga'nın gerçekten beğenilmeyecek derece çok az şarkısı var. Yok denilebilecek kadar az. Benim çok fazla sevdiğim bir kaç şarkısı vardı fakat bu yeni dinlediklerim arasında diğerleri biraz gerilerde kaldı. Daha önce bu şarkıya nasıl denk gelememişim diye düşünüyorum ve 1 haftadır da sabahtan akşama kadar tek dinlediğim şarkı ''Bloody Mary'' adlı şarkısı. Şarkıda beni içine alan bir şeyler var. Bestesi olsun, nakarat kısmı sözleri olsun fazlasıyla güzel ve başarılı.. Klibi zaten olağan üstü bir şey, Gaga'nın her klibinin olduğu gibi.


Bloody  Mary: 

Bloody Mary, dediğim gibi bu sıralar kesinlikle favori şarkım. Genelde herhangi bir şarkıdan 3-4 gün dinledikten sonra sıkılırım, yeni şarkılar dinlemeye, aramaya başlarım. Bloody Mary hiç öyle olmadı. Yaklaşık 1 haftadır sabahtan akşama tek dinlediğim müzik oldu.

Bloody Mary dışında bir şarkısı daha var Gaga'nın, Bloody Mary'i dinlediğim gün dinlediğim.

The Edge Of Glory: 


The Edge Of Glory, ilk dinlediğimde pek hoşuma gitmemişti fakat ilk kez dinlememe rağmen dilime dolanmıştı. Dinledikçe kulağa hoş gelen şarkılardan. Aynı şekilde çok başarılı. Aynı zamanda klipte dikkatimi Gaga'nın saçları çekti. Klipteki saç stili çok hoşuma gitti Gaga'nın. 

Bu 1 haftadır sadece Gaga'nın şarkılarını dinliyorum ve pişman değilim çünkü çok güzel şarkıları var. Sizlerinde boş vaktinizde açıp dinlemediklerinizi dinlemenizi isterim. Her tarzdan insanın hoşlanabileceği fazlasıyla şarkı var.

Gaga ve Bloody Mary

Lady Gaga'yı daha önceki zamanlarda da çok dinler ve severdim. Hem farklı bir duruşu, tarzı hoşuma gidiyordu, hem de görünüşüne göre fazlasıyla insanları seven ve yadırgamayan bir kişi. Hayranlarına arkadaşıymış gibi davranan bir şarkıcı aynı zamanda. Çoğu insan Lady Gaga'yı farklı tarzından dolayı sevmez fakat Lady Gaga kendini farklılığıyla dünyaya tanıtmış ve sevdirmiş bir şarkıcı. İnternette gördüğüm bir sözü var Gaga'nın ve bu olayı gayet net açıklıyor: ''Siz bana farklıyım diye gülüyorsunuz, ben size hepiniz aynısınız diye gülüyorum.'' gibi sözdü.

1 hafta önce fazla sıkıntıdan Youtube'a girdim ve Gaga'nın dinlemediğim şarkılarını dinlemek istedim. Gaga'nın gerçekten beğenilmeyecek derece çok az şarkısı var. Yok denilebilecek kadar az. Benim çok fazla sevdiğim bir kaç şarkısı vardı fakat bu yeni dinlediklerim arasında diğerleri biraz gerilerde kaldı. Daha önce bu şarkıya nasıl denk gelememişim diye düşünüyorum ve 1 haftadır da sabahtan akşama kadar tek dinlediğim şarkı ''Bloody Mary'' adlı şarkısı. Şarkıda beni içine alan bir şeyler var. Bestesi olsun, nakarat kısmı sözleri olsun fazlasıyla güzel ve başarılı.. Klibi zaten olağan üstü bir şey, Gaga'nın her klibinin olduğu gibi.


Bloody  Mary: 

Bloody Mary, dediğim gibi bu sıralar kesinlikle favori şarkım. Genelde herhangi bir şarkıdan 3-4 gün dinledikten sonra sıkılırım, yeni şarkılar dinlemeye, aramaya başlarım. Bloody Mary hiç öyle olmadı. Yaklaşık 1 haftadır sabahtan akşama tek dinlediğim müzik oldu.

Bloody Mary dışında bir şarkısı daha var Gaga'nın, Bloody Mary'i dinlediğim gün dinlediğim.

The Edge Of Glory: 


The Edge Of Glory, ilk dinlediğimde pek hoşuma gitmemişti fakat ilk kez dinlememe rağmen dilime dolanmıştı. Dinledikçe kulağa hoş gelen şarkılardan. Aynı şekilde çok başarılı. Aynı zamanda klipte dikkatimi Gaga'nın saçları çekti. Klipteki saç stili çok hoşuma gitti Gaga'nın. 

Bu 1 haftadır sadece Gaga'nın şarkılarını dinliyorum ve pişman değilim çünkü çok güzel şarkıları var. Sizlerinde boş vaktinizde açıp dinlemediklerinizi dinlemenizi isterim. Her tarzdan insanın hoşlanabileceği fazlasıyla şarkı var.

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.