background img

The New Stuff

dergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kelebek ve Dalgıç, eskiden müthiş bir hayatı olan, Elle Dergisinin editörü Jean-Do'nun hayatını anlatıyor. Fakat bu kitap, hayatını yazmış olan diğer yazarların kitaplarından çok daha farklı.

Jean-Do, bir gün aniden beyin kanaması geçirir ve o günden sonra eski hayatı noktalanmış olur. Jean-Do'nun sol gözü dışında bütün bedeni felçli kalıyor. Hareket ettirebildiği tek organı göz kapakları. Önce ''evet-hayır'' sorularıyla başlayan bu iletişim, sonrasında göz kırpma hareketleriyle kitap yazmaya kadar ilerliyor.

Kitabı okumayan ve bilmeyen arkadaşlarım şimdi ''Nasıl olabiliyor?'' diye hayret ediyorlardı. Gayet doğal, hemen açıklıyorum: Fransız alfabesi içerisinde en çok kullanılan harfler sırasıyla düzenleniyor. Bu harfler sırasıyla yazıldıktan sonra Jean-Do'ya yavaş bir şekilde söyleniyor. Eğer Jean-Do'nun söylemek istediği kelime söylenen harfle başlıyorsa gözünü kırpıyor ve bu işlem sürekli tekrar ediyor. Harflerden kelimelere, kelimelerden ise cümlelere geçiliyor. 

Ben de kitap yazan biri olarak, iki elimi de kullanarak yazmanın bile ne kadar güç ve zor olduğunu biliyorum. Bir de Jean-Do'nun gerçekleştirmiş olduğu bu inanılmaz mucize gerçekten akıl almaz derecede. 

Kitap, tamamen Jean-Do'nun kendisinden çıkma. Kesinlikle kurgu falan değil. Jean-Do, felçli kalmadan önceki hayatından anılarını, o anki felçli haliyle bağdaştırarak bizlere sunmuş.

Jean-Do 1997 yılında, kitabı yayınlandıktan tam 10 gün sonra hayata gözlerini yummuştur.

Ayrıca belirtmek isterim ki, kitabın 2007 yılında çekilmiş bir filmi de var. Kitabı okuduktan sonra izlemenizi tavsiye ederim. Film sayesinde böylesi bir durumun ne kadar acı ve gerçekten bir mucize, olağanüstü bir başarı olduğunu daha iyi anlayacaksınız. 

Never say never!

Kelebek ve Dalgıç - Jean-Dominique Bauby

Kelebek ve Dalgıç, eskiden müthiş bir hayatı olan, Elle Dergisinin editörü Jean-Do'nun hayatını anlatıyor. Fakat bu kitap, hayatını yazmış olan diğer yazarların kitaplarından çok daha farklı.

Jean-Do, bir gün aniden beyin kanaması geçirir ve o günden sonra eski hayatı noktalanmış olur. Jean-Do'nun sol gözü dışında bütün bedeni felçli kalıyor. Hareket ettirebildiği tek organı göz kapakları. Önce ''evet-hayır'' sorularıyla başlayan bu iletişim, sonrasında göz kırpma hareketleriyle kitap yazmaya kadar ilerliyor.

Kitabı okumayan ve bilmeyen arkadaşlarım şimdi ''Nasıl olabiliyor?'' diye hayret ediyorlardı. Gayet doğal, hemen açıklıyorum: Fransız alfabesi içerisinde en çok kullanılan harfler sırasıyla düzenleniyor. Bu harfler sırasıyla yazıldıktan sonra Jean-Do'ya yavaş bir şekilde söyleniyor. Eğer Jean-Do'nun söylemek istediği kelime söylenen harfle başlıyorsa gözünü kırpıyor ve bu işlem sürekli tekrar ediyor. Harflerden kelimelere, kelimelerden ise cümlelere geçiliyor. 

Ben de kitap yazan biri olarak, iki elimi de kullanarak yazmanın bile ne kadar güç ve zor olduğunu biliyorum. Bir de Jean-Do'nun gerçekleştirmiş olduğu bu inanılmaz mucize gerçekten akıl almaz derecede. 

Kitap, tamamen Jean-Do'nun kendisinden çıkma. Kesinlikle kurgu falan değil. Jean-Do, felçli kalmadan önceki hayatından anılarını, o anki felçli haliyle bağdaştırarak bizlere sunmuş.

Jean-Do 1997 yılında, kitabı yayınlandıktan tam 10 gün sonra hayata gözlerini yummuştur.

Ayrıca belirtmek isterim ki, kitabın 2007 yılında çekilmiş bir filmi de var. Kitabı okuduktan sonra izlemenizi tavsiye ederim. Film sayesinde böylesi bir durumun ne kadar acı ve gerçekten bir mucize, olağanüstü bir başarı olduğunu daha iyi anlayacaksınız. 

Never say never!

Merhaba değerli takipçilerim...

Geçen ay da belirttiğim gibi artık Blogum Dergisi'nde sabit olarak yazarlık yapıyorum. Her ay gönderiyor olduğum yazıları, sizlerle burada, yani blogumda da paylaşıyorum (dergi yayına girdikten sonra tabii ki). Fakat yazıların dergide okunması daha büyük bir keyif, ayrı bir zevk verir insana diye düşündüğümden, haliyle burada da dergiyi sizlere sunuyorum.

En önemlisi de tabii ki bir çok kişinin bu dergi üzerinde emeğinin olmasıdır. Her sayı bir öncekinden daha başarılı daha bir harika oluyor ve olacak diye de düşünüyorum.

Dergi üzerinden yazımı okumak istiyorsanız, 6. sayfaya gelmeniz yeterli olacaktır.
Blogumdan okumak istiyorsanız ise buraya tık tık!

Hepinize teşekkür ederiz...

Blogum Dergisi Mayıs Sayısı

Merhaba değerli takipçilerim...

Geçen ay da belirttiğim gibi artık Blogum Dergisi'nde sabit olarak yazarlık yapıyorum. Her ay gönderiyor olduğum yazıları, sizlerle burada, yani blogumda da paylaşıyorum (dergi yayına girdikten sonra tabii ki). Fakat yazıların dergide okunması daha büyük bir keyif, ayrı bir zevk verir insana diye düşündüğümden, haliyle burada da dergiyi sizlere sunuyorum.

En önemlisi de tabii ki bir çok kişinin bu dergi üzerinde emeğinin olmasıdır. Her sayı bir öncekinden daha başarılı daha bir harika oluyor ve olacak diye de düşünüyorum.

Dergi üzerinden yazımı okumak istiyorsanız, 6. sayfaya gelmeniz yeterli olacaktır.
Blogumdan okumak istiyorsanız ise buraya tık tık!

Hepinize teşekkür ederiz...

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.