background img

The New Stuff

ömür gedik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ömür gedik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Doğrusunu söylemek gerekirse Ece Vahaoğlu, sevdiğim bir isim değil. Sevmeme sebebim, kendini Ayşe Arman'a benzetmeye çalıştığını düşünmemden kaynaklanıyor. Bilhassa Ömür Gedik'i de bu sebeple sevmiyorum.

Fakat geziyor olduğum bir kitapçıda, bu kitabı görünce tamamen ilgimi çektiğini fark ettim. Elime alıp incelediğimde, isminden de beklediğim gibi bir konuyu ele aldığını fark ettim. Bu konu üzerinde ne kadar kitap varsa okumak ve yorumlamak istediğimden, hiç düşünmeden aldım ve okudum.

Kitabın arka kapağını okuduğumuzda, tesettürlü bir genç kızın, hemcinsine ilgi duymasından bahsettiğini görüyoruz. Toplumumuzda, ne kadar yok sayılan ve ötekileştirilen bir konu olsa da, eşcinselliğin artık bir hastalık veyahut bir tercih olduğunu düşünmekten vazgeçilmesi gerekiyor. Toplumumuz bu konuda oldukça cahil ve aç.

Kitaba gelecek olursak; ben de eşcinselleri destekleyen ve sonuna kadar da yanlarında olan bir birey olarak bu kitabı okumayı çok istedim. Kitap da beklediğim gibi çıkmadı aslında ve çok beğendiğimi de söyleyemem.

Öncelikle Ece Vahapoğlu'nun yazım dilini oldukça basit buldum. Karakterler arası diyaloglar da çok basit bir şekilde kurulmuş ve bu çoğu zaman da gülünç bir durum ortaya çıkarmış.

Kitabın asıl konusunu eşcinsellik sanıyoruz aldığımızda fakat okurken öyle olmadığını fark ediyoruz. Türbanlı kızımız Kübra'nın hemcinsine ilgi duyduğundan bahsedilmiş sadece 1-2 bölüm var. Bu da kitaptaki bir karakterin markete gidip alışveriş yapması gibi olup biten, kısa bir şekilde ele alınmış.

Kitabın arka kapağındaki açıklama üzerine, kitabın ismine baktığımızda 'Öteki' diye bahsedilen kişinin eşcinsel olduğu bahsediliyor gibi bir düşünce uyanıyor kafanızda. Ne yazık ki öyle değil. Öteki kesime ait olanlar eşcinsel bireyler değil, tesettürlü ve dindar bireyler.

Yani anlaşılacağı üzere, kitap aslında bahsedildiği gibi eşcinselliği ele almamış. Dindar olan ve olmayan iki kesimi ele almış ve bunun üzerine yazılmış bir kitap.

Kitabın açıklamasının bu şekilde olması üzerine kafamdaki düşünce sadece Ece Vahapoğlu'nun bu konu üzerinden dikkat çekmeye ve ön plana çıkmaya çalışması oluyor. Üstelik okuduğunuzda Ece Vahapoğlu'nun da eşcinsellik konusunda oldukça bilgisiz olduğunu göreceksinizdir.

Yorumlarımdan anladığınız gibi, kitabı beğenmediğimi söylemeliyim. Okumayın falan demiyorum ama okuyun gibi bir tavsiyede de bulunmuyorum. Karar size kalmış...

Öteki - Ece Vahapoğlu


Doğrusunu söylemek gerekirse Ece Vahaoğlu, sevdiğim bir isim değil. Sevmeme sebebim, kendini Ayşe Arman'a benzetmeye çalıştığını düşünmemden kaynaklanıyor. Bilhassa Ömür Gedik'i de bu sebeple sevmiyorum.

Fakat geziyor olduğum bir kitapçıda, bu kitabı görünce tamamen ilgimi çektiğini fark ettim. Elime alıp incelediğimde, isminden de beklediğim gibi bir konuyu ele aldığını fark ettim. Bu konu üzerinde ne kadar kitap varsa okumak ve yorumlamak istediğimden, hiç düşünmeden aldım ve okudum.

Kitabın arka kapağını okuduğumuzda, tesettürlü bir genç kızın, hemcinsine ilgi duymasından bahsettiğini görüyoruz. Toplumumuzda, ne kadar yok sayılan ve ötekileştirilen bir konu olsa da, eşcinselliğin artık bir hastalık veyahut bir tercih olduğunu düşünmekten vazgeçilmesi gerekiyor. Toplumumuz bu konuda oldukça cahil ve aç.

Kitaba gelecek olursak; ben de eşcinselleri destekleyen ve sonuna kadar da yanlarında olan bir birey olarak bu kitabı okumayı çok istedim. Kitap da beklediğim gibi çıkmadı aslında ve çok beğendiğimi de söyleyemem.

Öncelikle Ece Vahapoğlu'nun yazım dilini oldukça basit buldum. Karakterler arası diyaloglar da çok basit bir şekilde kurulmuş ve bu çoğu zaman da gülünç bir durum ortaya çıkarmış.

Kitabın asıl konusunu eşcinsellik sanıyoruz aldığımızda fakat okurken öyle olmadığını fark ediyoruz. Türbanlı kızımız Kübra'nın hemcinsine ilgi duyduğundan bahsedilmiş sadece 1-2 bölüm var. Bu da kitaptaki bir karakterin markete gidip alışveriş yapması gibi olup biten, kısa bir şekilde ele alınmış.

Kitabın arka kapağındaki açıklama üzerine, kitabın ismine baktığımızda 'Öteki' diye bahsedilen kişinin eşcinsel olduğu bahsediliyor gibi bir düşünce uyanıyor kafanızda. Ne yazık ki öyle değil. Öteki kesime ait olanlar eşcinsel bireyler değil, tesettürlü ve dindar bireyler.

Yani anlaşılacağı üzere, kitap aslında bahsedildiği gibi eşcinselliği ele almamış. Dindar olan ve olmayan iki kesimi ele almış ve bunun üzerine yazılmış bir kitap.

Kitabın açıklamasının bu şekilde olması üzerine kafamdaki düşünce sadece Ece Vahapoğlu'nun bu konu üzerinden dikkat çekmeye ve ön plana çıkmaya çalışması oluyor. Üstelik okuduğunuzda Ece Vahapoğlu'nun da eşcinsellik konusunda oldukça bilgisiz olduğunu göreceksinizdir.

Yorumlarımdan anladığınız gibi, kitabı beğenmediğimi söylemeliyim. Okumayın falan demiyorum ama okuyun gibi bir tavsiyede de bulunmuyorum. Karar size kalmış...


Benzemez Kimse Sana programı için bir yazı daha yazmıştım, Kendi'nin ilk birinciliğinin sonucunda. Şimdi ise Benzemez Kimse Sana'nın final bölümüyle ilgili yorumlarımı sizlerle paylaşacağım. Öncelikle performansları, daha sonra kimleri son bölümde daha başarılı bulduğumu ve genel olarak final yorumlarımı yapacağım.

Benzemez Kimse Sana, tam olarak 13 hafta sürdü ve 13. bölümüyle final yapıldı. 8 ünlü, 13 hafta boyunca birbirinden uzak, tamamen alakasız ünlülere benzediler ve performanslarını her şekilde biz izleyicilere ve jürilere sundular. Çok başarılı olanlar, başarısız olanlar ve başarıları bir türlü görünmeyen yarışmacılar oldu tabii ki. Özellikle de kızlara pek bir düşük puanlar verildi her zaman. Başta Kendi olmak üzere, Pelin Öztekin ve Ömür Gedik düşük puanlar aldılar hep. Asena az çok puan alabiliyordu.

Final Bölümünde:

Asena - Whitney Houston'ı
Bay J - Alpay'ı
Cem Kılıç - Yılmaz Morgül'ü
Kendi - Sertap Erener'i
Ümit Erdim - Bülent Ersoy'u
Pelin Öztekin - Özlem Tekin'i
Ömür Gedik - Ajda Pekkan'ı
Uğur Arslan - Tarkan'ı canlandırdı. Benim en beğendiğim canlandırma son haftada kesinlikle Ümit Erdim'in, Bülent Ersoy canlandırması oldu. Zaten tüm haftalar toplamı da dahil birinciliği ve 100.000 TL'lik ödülü de alan Ümit Erdim oldu. İşte Ümit Erdim'in Bülent Ersoy canlandırması:


Ömür Gedik, şimdiye kadar tipleme olarak çok az da olsa benzediği ünlüler oldu fakat ses konusunda asla kimseyi benzetemedi. Her şarkıda, hiç gayret göstermeden sadece kendi sesiyle söyledi. Fakat bu son bölümde Ajda Pekkan canlandırmasında sesini az çok çıkardı gibi geldi bana. Aynı zamanda hareketlerde azıcık da olsa abartı da olsa benzetebildiği yerler oldu. Bu yüzden Ömür Gedik'in Ajda Pekkan canlandırması hoşuma gitti. İşte o performans:


13 hafta boyunca, kilosuna rağmen çok güzel performanslar sergileyen Pelin Öztekin'i, Özlem Tekin canlandırmasıyla da beğendim. Gerçekten kilosu ve, görünüşüne rağmen oldukça hareketli, fazlasıyla çabalayan bir ünlümüzdü. Fakat başarısı bir türlü görülmeyenler arasında hep kaldı Pelin. Sezen Aksu performansıyla da beni fazlasıyla kendine çekmiş ve etkilemişti. Özlem Tekin performansı da gayet başarılıydı ve hoşuma da gitti doğrusu. Daha önceki bölümler de rock şarkıcısı olarak Şebnem Ferah'ı canlandırmıştı. O da bayağı başarılı bir performansıydı Pelin'in. İşte Özlem Tekin'le Pelin Öztekin:


Kendi ise son hafta karşımıza Sertap Erener performansı ile çıktı karşımıza. Tamamen benzemeyen tek tipleme bu oldu Kendi de. Ses olsun, görünüş olsun hiç benzememişti. Ses asla benzetilemez zaten fakat Kendi'ye makyaj kısmında pek üzerine düşüldüğünü düşünmüyorum. Çünkü çoğu makyajında çok zayıf kalıyor, arka planda kalıyor fakat diğer ünlülerde gayet başarılı makyaj çalışmaları çok oldu. Ben Kendi'nin benzemese de performansını çok beğendim. En azından çok fazla hareketi olmamasına rağmen Rengarenk şarkısının klibindeki hareketler, mimiklerini benzetmek için çabaladı.


8 ünlümüz de, 13 hafta boyunca her canlandırmasıyla mutlaka yüzümüzü güldürdüler. Çok güzel ve yararlı bir program oldu Benzemez Kimse Sana. Her ünlünün derneğine yardımlar gitti. Seyfi Dursunoğlu  programın yeni sezonlarının olacağını söylemişti fakat programın resmi sitesi olan www.benzemezkimsesana.com 'da Endemol ekibin, henüz kesin bir şeyin olmadığı yorumları var. Umarım olur diyorum ben de. Bekleyip göreceğiz.

Benzemez Kimse Sana (Final)


Benzemez Kimse Sana programı için bir yazı daha yazmıştım, Kendi'nin ilk birinciliğinin sonucunda. Şimdi ise Benzemez Kimse Sana'nın final bölümüyle ilgili yorumlarımı sizlerle paylaşacağım. Öncelikle performansları, daha sonra kimleri son bölümde daha başarılı bulduğumu ve genel olarak final yorumlarımı yapacağım.

Benzemez Kimse Sana, tam olarak 13 hafta sürdü ve 13. bölümüyle final yapıldı. 8 ünlü, 13 hafta boyunca birbirinden uzak, tamamen alakasız ünlülere benzediler ve performanslarını her şekilde biz izleyicilere ve jürilere sundular. Çok başarılı olanlar, başarısız olanlar ve başarıları bir türlü görünmeyen yarışmacılar oldu tabii ki. Özellikle de kızlara pek bir düşük puanlar verildi her zaman. Başta Kendi olmak üzere, Pelin Öztekin ve Ömür Gedik düşük puanlar aldılar hep. Asena az çok puan alabiliyordu.

Final Bölümünde:

Asena - Whitney Houston'ı
Bay J - Alpay'ı
Cem Kılıç - Yılmaz Morgül'ü
Kendi - Sertap Erener'i
Ümit Erdim - Bülent Ersoy'u
Pelin Öztekin - Özlem Tekin'i
Ömür Gedik - Ajda Pekkan'ı
Uğur Arslan - Tarkan'ı canlandırdı. Benim en beğendiğim canlandırma son haftada kesinlikle Ümit Erdim'in, Bülent Ersoy canlandırması oldu. Zaten tüm haftalar toplamı da dahil birinciliği ve 100.000 TL'lik ödülü de alan Ümit Erdim oldu. İşte Ümit Erdim'in Bülent Ersoy canlandırması:


Ömür Gedik, şimdiye kadar tipleme olarak çok az da olsa benzediği ünlüler oldu fakat ses konusunda asla kimseyi benzetemedi. Her şarkıda, hiç gayret göstermeden sadece kendi sesiyle söyledi. Fakat bu son bölümde Ajda Pekkan canlandırmasında sesini az çok çıkardı gibi geldi bana. Aynı zamanda hareketlerde azıcık da olsa abartı da olsa benzetebildiği yerler oldu. Bu yüzden Ömür Gedik'in Ajda Pekkan canlandırması hoşuma gitti. İşte o performans:


13 hafta boyunca, kilosuna rağmen çok güzel performanslar sergileyen Pelin Öztekin'i, Özlem Tekin canlandırmasıyla da beğendim. Gerçekten kilosu ve, görünüşüne rağmen oldukça hareketli, fazlasıyla çabalayan bir ünlümüzdü. Fakat başarısı bir türlü görülmeyenler arasında hep kaldı Pelin. Sezen Aksu performansıyla da beni fazlasıyla kendine çekmiş ve etkilemişti. Özlem Tekin performansı da gayet başarılıydı ve hoşuma da gitti doğrusu. Daha önceki bölümler de rock şarkıcısı olarak Şebnem Ferah'ı canlandırmıştı. O da bayağı başarılı bir performansıydı Pelin'in. İşte Özlem Tekin'le Pelin Öztekin:


Kendi ise son hafta karşımıza Sertap Erener performansı ile çıktı karşımıza. Tamamen benzemeyen tek tipleme bu oldu Kendi de. Ses olsun, görünüş olsun hiç benzememişti. Ses asla benzetilemez zaten fakat Kendi'ye makyaj kısmında pek üzerine düşüldüğünü düşünmüyorum. Çünkü çoğu makyajında çok zayıf kalıyor, arka planda kalıyor fakat diğer ünlülerde gayet başarılı makyaj çalışmaları çok oldu. Ben Kendi'nin benzemese de performansını çok beğendim. En azından çok fazla hareketi olmamasına rağmen Rengarenk şarkısının klibindeki hareketler, mimiklerini benzetmek için çabaladı.


8 ünlümüz de, 13 hafta boyunca her canlandırmasıyla mutlaka yüzümüzü güldürdüler. Çok güzel ve yararlı bir program oldu Benzemez Kimse Sana. Her ünlünün derneğine yardımlar gitti. Seyfi Dursunoğlu  programın yeni sezonlarının olacağını söylemişti fakat programın resmi sitesi olan www.benzemezkimsesana.com 'da Endemol ekibin, henüz kesin bir şeyin olmadığı yorumları var. Umarım olur diyorum ben de. Bekleyip göreceğiz.

Her Cuma akşamı olduğu gibi dün akşam da Star Tv'de Benzemez Kimse Sana adlı program vardı ve ben de her Cuma akşamı olduğu gibi izledim. Başlardaki performansları kaçırmama rağmen tam yerinde açtığımı düşünüyorum. Benzemez Kimse Sana; Seyfi Dursunoğlu, Hande Ataizi ve Erol Evgin'in jüriliğiyle ve Murat Başoğlu'nun sunuculuğu ile her Cuma saat: 21.00'da Star Tv ekranlarında. 

Dün akşam yarışmada bir ilk yaşandı diyebilirim. Geçen haftalar boyunca ve şimdiye kadar hiç birinciliği yakalayamayan Kendi, dün akşam Ajda Pekkan performansıyla, tiplemesiyle birinciliği yakaladı. Jüri'nin verdiği oylarla 4. sırada kalan Kendi, arkadaşlarının verdiği puanlama sonucu birinci oldu ve 10 bin TL'lik ödül ''Çocuklar Gülsün Diye'' derneğine gitti. 



Tüm haftalar boyunca elinden geleni yapan ve çoğu yaptığı tiplemeyi de benzeten Kendi'nin de düne kadar hakkının yendiğini düşünenlerdendim. Dün akşam da jüriler tarafından hakkı yenildi fakat bunu da fark eden arkadaşları da söze ''Haftalarca hakkının yendiğini düşündüğüm için...'' ile başlayıp puanlarını Kendi'ye verdiler. 

Dün gecenin performansları ise şöyle gerçekleşti: 

Uğur Arslan/ Bon Jovi
Ümit Erdim/ Ümit Besen
Bay J / Ferhat Göçer
Ömür Gedik / Tarkan
Asena / Nükhet Duru
Cem Kılıç / Aşık Veysel
Pelin Öztekin / Var Mısın 
Kendi / Ajda Pekkan

Benzemez Kimse Sana

Her Cuma akşamı olduğu gibi dün akşam da Star Tv'de Benzemez Kimse Sana adlı program vardı ve ben de her Cuma akşamı olduğu gibi izledim. Başlardaki performansları kaçırmama rağmen tam yerinde açtığımı düşünüyorum. Benzemez Kimse Sana; Seyfi Dursunoğlu, Hande Ataizi ve Erol Evgin'in jüriliğiyle ve Murat Başoğlu'nun sunuculuğu ile her Cuma saat: 21.00'da Star Tv ekranlarında. 

Dün akşam yarışmada bir ilk yaşandı diyebilirim. Geçen haftalar boyunca ve şimdiye kadar hiç birinciliği yakalayamayan Kendi, dün akşam Ajda Pekkan performansıyla, tiplemesiyle birinciliği yakaladı. Jüri'nin verdiği oylarla 4. sırada kalan Kendi, arkadaşlarının verdiği puanlama sonucu birinci oldu ve 10 bin TL'lik ödül ''Çocuklar Gülsün Diye'' derneğine gitti. 



Tüm haftalar boyunca elinden geleni yapan ve çoğu yaptığı tiplemeyi de benzeten Kendi'nin de düne kadar hakkının yendiğini düşünenlerdendim. Dün akşam da jüriler tarafından hakkı yenildi fakat bunu da fark eden arkadaşları da söze ''Haftalarca hakkının yendiğini düşündüğüm için...'' ile başlayıp puanlarını Kendi'ye verdiler. 

Dün gecenin performansları ise şöyle gerçekleşti: 

Uğur Arslan/ Bon Jovi
Ümit Erdim/ Ümit Besen
Bay J / Ferhat Göçer
Ömür Gedik / Tarkan
Asena / Nükhet Duru
Cem Kılıç / Aşık Veysel
Pelin Öztekin / Var Mısın 
Kendi / Ajda Pekkan

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.