Sinan Akyüz'ün ilk okuduğum kitabı Yatağımdaki Yabancı olmuştu. Blog'da o kitabın da yorumunu yapmış ve kitabı hiç ama hiç beğenmediğimi vurgulamıştım. O yazımın altına da iki takipçimden yorum gelmişti. Her ikisi de İncir Kuşları'nı okumamı istedi.
Gel zaman git zaman okuldan bir arkadaşım kitabı bana hediye etti. Bu vesileyle okuma şansım oldu. Biter bitmez de geçtim bilgisayarın karşısına ve şimdi bunları yazıyorum.
Kitap, Bosna Hersek'teki Sırpların, Müslümanlara -onların tabiriyle Müslüman Türklere- açmış olduğu savaşı ve o savaşta yaşanan vahşeti konu alıyor. Kitabın konusu başta bir artı puan aldı benim için. Merakla okumaya başladım.
Bunu Yatağımdaki Yabancı adlı kitabın yorumunda da dile getirdim, yine dile getiriyorum; Sinan Akyüz'ün yazım dili bana çok ama çok basit geliyor. Kurduğu diyaloglar, olayları anlatış şekli fazla basit kaçıyor ve konunun cazibesini uçuruyor. Bu sefer bunu dikkate almadan okumak için kendimi zorladım, çok göz önünde bulundurmadım ama bunu yine de dile getirmek istedim.
Onun dışında kitap gerçekten şahane. Duyguyu çok içten yaşatamamış olsa da yazarımız, yine de o duyguları bulup kapıyı siz açabiliyorsunuz.
Tavsiye edebileceğim bir kitap.
Okuyanlarınız varsa yorumlarınızı, görüşlerinizi bekliyorum...
alfa yayınları·
bosna hersek·
boşnaklar·
incir kuşları·
müslüman türkler·
müslümanlar·
roman·
sırplar·
sinan akyüz·
yatağımdaki yabancı
İncir Kuşları - Sinan Akyüz
Sinan Akyüz'ün ilk okuduğum kitabı Yatağımdaki Yabancı olmuştu. Blog'da o kitabın da yorumunu yapmış ve kitabı hiç ama hiç beğenmediğimi vurgulamıştım. O yazımın altına da iki takipçimden yorum gelmişti. Her ikisi de İncir Kuşları'nı okumamı istedi.
Gel zaman git zaman okuldan bir arkadaşım kitabı bana hediye etti. Bu vesileyle okuma şansım oldu. Biter bitmez de geçtim bilgisayarın karşısına ve şimdi bunları yazıyorum.
Kitap, Bosna Hersek'teki Sırpların, Müslümanlara -onların tabiriyle Müslüman Türklere- açmış olduğu savaşı ve o savaşta yaşanan vahşeti konu alıyor. Kitabın konusu başta bir artı puan aldı benim için. Merakla okumaya başladım.
Bunu Yatağımdaki Yabancı adlı kitabın yorumunda da dile getirdim, yine dile getiriyorum; Sinan Akyüz'ün yazım dili bana çok ama çok basit geliyor. Kurduğu diyaloglar, olayları anlatış şekli fazla basit kaçıyor ve konunun cazibesini uçuruyor. Bu sefer bunu dikkate almadan okumak için kendimi zorladım, çok göz önünde bulundurmadım ama bunu yine de dile getirmek istedim.
Onun dışında kitap gerçekten şahane. Duyguyu çok içten yaşatamamış olsa da yazarımız, yine de o duyguları bulup kapıyı siz açabiliyorsunuz.
Tavsiye edebileceğim bir kitap.
Okuyanlarınız varsa yorumlarınızı, görüşlerinizi bekliyorum...