background img

The New Stuff

yazmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yazmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Merhaba, beni yazmaya başladığım günden beri asla yalnız bırakmayan, yazdıkça mutlu etmek istediğim, duygularımı yazarak anlatmak istediğim biricik takipçilerim, okurlarım.

Tam tamına 4 senedir blog yazarlığı yapmaktayım. Çok küçük yaşta başladım yazmaya. Bu yüzden yazmanın, yazarak bir şeyler anlatmanın nasıl bir duygu olduğunu artık çok içten biliyor ve anlayabiliyorum. Kimi zamanlar geldi istediğim halde yazamadım, kimi zamanlar geldi yazdığım halde bir türlü olmayan şeyler oldu. Her türlü inişi çıkışı yaşadım ve nihayet iyi bir yere geldiğimi düşünüyorum.

Bir şanssızlığım vardı ki, sürekli olarak bu 4 sene içerisinde hep değişimdeydim. Önce Tumblr'da yazmaya başladım, daha sonra Blogger ve daha sonra Wordpress. Son olarak da ''Konuşan Kalem'' ismini verdiğim bu blogumu açtım ve Konuşan Kalemde de 1 yılımı doldurmuş bulunmaktayım.

Şu an o kadar şey yazmak istiyor, sizlerle uzun uzun konuşmak istiyorum aslında. Fakat sıkılırsınız diye de korkmuyor değilim. Bu ben de hep olan bir duygudur aslında. İçimde hep bir ''acaba?'' duygusu vardır. O yüzden hep daha iyi, hep daha güzel şeyler yazmak, sizlere her şeyin en güzelini okutmak ve sunmak istiyorum. Umarım bu konuda başarılı oluyorumdur ve sizleri memnun edebiliyorumdur.

Bu blogumu açtığımdan beri hep bir cümle kullandım: ''Sizler beni okuduğunuz sürece, kalemim asla susmayacak!'' diye. Sizden tek isteğim beni okumaktan asla vazgeçmeyin, çünkü ben yazmayı çok seviyorum. Yazmayı sevmemin en büyük etkeni de sizlersiniz. Hep var olun, hep benimle olun. Beraber gülelim, beraber ağlayalım.

Hepinize sonsuz teşekkürler ve sonsuz sevgiler.
Benim için çok değerlisiniz.

Konuşan Kalem 1 Yaşında!

Merhaba, beni yazmaya başladığım günden beri asla yalnız bırakmayan, yazdıkça mutlu etmek istediğim, duygularımı yazarak anlatmak istediğim biricik takipçilerim, okurlarım.

Tam tamına 4 senedir blog yazarlığı yapmaktayım. Çok küçük yaşta başladım yazmaya. Bu yüzden yazmanın, yazarak bir şeyler anlatmanın nasıl bir duygu olduğunu artık çok içten biliyor ve anlayabiliyorum. Kimi zamanlar geldi istediğim halde yazamadım, kimi zamanlar geldi yazdığım halde bir türlü olmayan şeyler oldu. Her türlü inişi çıkışı yaşadım ve nihayet iyi bir yere geldiğimi düşünüyorum.

Bir şanssızlığım vardı ki, sürekli olarak bu 4 sene içerisinde hep değişimdeydim. Önce Tumblr'da yazmaya başladım, daha sonra Blogger ve daha sonra Wordpress. Son olarak da ''Konuşan Kalem'' ismini verdiğim bu blogumu açtım ve Konuşan Kalemde de 1 yılımı doldurmuş bulunmaktayım.

Şu an o kadar şey yazmak istiyor, sizlerle uzun uzun konuşmak istiyorum aslında. Fakat sıkılırsınız diye de korkmuyor değilim. Bu ben de hep olan bir duygudur aslında. İçimde hep bir ''acaba?'' duygusu vardır. O yüzden hep daha iyi, hep daha güzel şeyler yazmak, sizlere her şeyin en güzelini okutmak ve sunmak istiyorum. Umarım bu konuda başarılı oluyorumdur ve sizleri memnun edebiliyorumdur.

Bu blogumu açtığımdan beri hep bir cümle kullandım: ''Sizler beni okuduğunuz sürece, kalemim asla susmayacak!'' diye. Sizden tek isteğim beni okumaktan asla vazgeçmeyin, çünkü ben yazmayı çok seviyorum. Yazmayı sevmemin en büyük etkeni de sizlersiniz. Hep var olun, hep benimle olun. Beraber gülelim, beraber ağlayalım.

Hepinize sonsuz teşekkürler ve sonsuz sevgiler.
Benim için çok değerlisiniz.


Beni anlayan yok, dinleyen yok. Fakat yargılamaya gelince de susan yok. Bağrışmalar, çağrışmalar hepsi kulağımdan gitmeyen bir nefes sesi gibi. Beynime işleyen ve oraya kazınan.

Olmuyor işte. Durduramıyorum bazen kendimi, susamıyorum da. Bazen öyle bir zaman geliyor ki, beynim bas bas bağırırken, dudaklarım hareket edemiyor, kelimeler dökülemiyor ağzımdan. Kalbim yaralanıyor, kalbim acıyor, kalbim kanıyor. Beynimi kemiriyor her bir cümle, sanki acı çekmemden büyük zevk alan bir sadist gibi.

Keşke hayatımız, kurduğumuz hayallerden ibaret olabilseydi. Sadece, geceleri kafamızın üzerinde kendi ellerimizle çizdiğimiz bembeyaz olan bulutun içerisindeki güzel, tatlı hayallerden ibaret. Ne yazık ki bunu düşünmek bile sadece bir hayal. Bembeyaz bir bulutun içindeki bir başka bulut misali.

Biliyorum. Bir gün ben konuşacağım ve beni duyacaklar, ben yazacağım onlar okuyacak, ben söyleyeceğim onlar anlayacaklar. Fakat bir ben gideceğim, onlar ise sadece bakacaklar.

''Dilerseniz bloguma, sayfanın üst köşesinde bulunan Bumerang Ödülleri Adayı şablonundan oy verebilir ve bana destek olabilirsiniz. Oylarınız tamamen ücretsizdir. Teşekkürler.''

Kelimelerin Sadistliği


Beni anlayan yok, dinleyen yok. Fakat yargılamaya gelince de susan yok. Bağrışmalar, çağrışmalar hepsi kulağımdan gitmeyen bir nefes sesi gibi. Beynime işleyen ve oraya kazınan.

Olmuyor işte. Durduramıyorum bazen kendimi, susamıyorum da. Bazen öyle bir zaman geliyor ki, beynim bas bas bağırırken, dudaklarım hareket edemiyor, kelimeler dökülemiyor ağzımdan. Kalbim yaralanıyor, kalbim acıyor, kalbim kanıyor. Beynimi kemiriyor her bir cümle, sanki acı çekmemden büyük zevk alan bir sadist gibi.

Keşke hayatımız, kurduğumuz hayallerden ibaret olabilseydi. Sadece, geceleri kafamızın üzerinde kendi ellerimizle çizdiğimiz bembeyaz olan bulutun içerisindeki güzel, tatlı hayallerden ibaret. Ne yazık ki bunu düşünmek bile sadece bir hayal. Bembeyaz bir bulutun içindeki bir başka bulut misali.

Biliyorum. Bir gün ben konuşacağım ve beni duyacaklar, ben yazacağım onlar okuyacak, ben söyleyeceğim onlar anlayacaklar. Fakat bir ben gideceğim, onlar ise sadece bakacaklar.

''Dilerseniz bloguma, sayfanın üst köşesinde bulunan Bumerang Ödülleri Adayı şablonundan oy verebilir ve bana destek olabilirsiniz. Oylarınız tamamen ücretsizdir. Teşekkürler.''

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.