background img

The New Stuff

Simge Tertemiz Röportajım


Dün (Pazar günü) İskenderun Alışveriş Merkezi'nde düzenlenen markaların ilkbahar-yaz koleksiyonu defilesine katılan Simge Tertemiz ile defile sonrası harika bir röportaj gerçekleştirdik. Olabildiğinden fazlasıyla sıcak ve güler yüzlü. Aynı zamanda çok da güzel.

Kendisini çoğunuz Çılgın Dersane adlı sinema filmi ile tanıdınız. Şimdilerde ise Star Tv'de Pazar günleri saat: 12.00'de başlayan Süper Starlife magazin programında görüyoruz.

Bakalım röportajda Konuşan Kalem neler sordu, Simge Tertemiz ne yanıtlar verdi?

Konuşan Kalem: Modelliğe nasıl başladınız?

Simge Tertemiz: Ben 15 yaşında Best Model of Turkey yarışmasına katıldım. Kıvanç Tatlıtuğ'un birinci seçildiği sene. O zaman ben gelecek vadeden seçildim, yaşım çok küçük olduğu için. Sonra 2004 yılında tekrar katıldım. Çünkü hızımı alamadım, o tacı istiyordum. 2004'de katıldığımda Türkiye birincisi oldum. Best Model of The World'de de Türkiye'yi temsil ettim ve dördüncü seçildim. Daha sonrasında akabinde başladı modellik hayatım. Çok erken yaşta başlamış olmanın avantajlarını çok yaşadım. Şu an yaşım 25 ama en üst seviyelerde, doruğunda yaşıyorum mesleğimi. Hikayem böyle başladı.


Konuşan Kalem: Podyumdayken neler hissediyorsunuz?

Simge Tertemiz: Podyumdayken, her zaman söylüyorum Uğurkan Erez'in bir sözü vardı yarışmacıyken ben. ''Podyuma çıktığın zaman kendini dünyanın en güzel kadını gibi hissedeceksin, indiğin zamanda insanlarla eşit olduğunu unutmayacaksın.''  Bu çok güzel bir öğüt, ben bunu uyguluyorum. Her zaman da bu sebeple kazanan olduğumu düşünüyorum. Podyumdayken kendimi dünyanın en güzel kadını, en çekici kadını olarak hissettiğim için kendime bir özgüven gelip öyle yürüdüğüm için o elektriği yansıttığımı düşünüyorum ama podyumdan indiğim zaman da insanlarla eşdeğer olduğumun farkındayım. Hiçbir zaman burnu kaf dağında, egoları yüksek bir kız olmadım. Bu yüzden de sağ olsun seviyorlar beni. (gülüyoruz.) Mesleğimi de severek ve güzel bir şekilde yapıyorum.

Konuşan Kalem: Çılgın Dersane ilk sinema filminiz oldu. Ondan sonra bazı dizilerde konuk oyuncu olarak yer aldınız. Modellikten sonra oyunculuğa ardından da sunuculuğa geçtiniz. Bunların arasındaki geçişlerde bir zorluk yaşadınız mı?

Simge Tertemiz: Aslında çok fazla zorluk yaşamadım. Oyunculuk anlamında, biliyorsunuz Çılgın Dersane 1 ve 2'inci sinema filminde oynadım. Daha sonra Mert ile Gert dizisinde oynadım. Benim Annem Bir Melek dizisinde de oynadım. Bir çok dizide konuk oyuncu olarak yer aldım ama beni hiçbir zaman zorlamadı. Çünkü dediğim gibi ben bu mesleği yapmak için yaratılmışım, öyle hissediyorum. Çok küçük yaşlardan beri zaten bu mesleği yapacağımı biliyordum ve hep söylüyordum. O yüzden beni hiç zorlamadı zaten ilk sunuculuğumu 19 yaşında yapmaya başladım. O yaşımdan bu yaşıma kadar hala sunuculuğa devam ediyorum. Çoğu kanalda da sunuculuk yaptım. Şu anda ise Star'da Süper Starlife ile devam ediyorum. Ama bunlar beni hiç zorlamadı. Ben hepsini bir arada, dengede tutabiliyorum. Hepsine ayrı bir önem ve yer verdiğim için beni çok zorlamıyor.

Konuşan Kalem: Peki şu an bir dizi veya sinema filmi teklifi alsanız yanıtınız ne olur?

Simge Tertemiz: O film ve dizinin ne olduğuna bağlı. Oynamam dediğim, oynayamayacağım roller var. Asla yapmayacağım dediğim işler var, ona bağlı. Biraz da şans meselesi bu işler. İyi bir projede, iyi bir senaryo ve kadroyla kesinlikle yürüyor. Bunun en güzel örneklerinden biri de Kıvanç Tatlıtuğdur. Çok kaliteli ve güzel işlerde yer aldı ve çok iyi yerlere geldi, devam da ettiriyor. Bu şans işidir işte. Biraz da senaryo ve çalıştığın kişilerle alakalı. Öyle bir proje gelirse neden olmasın? Kesinlikle düşünürüm. Ama daha sonradan bir diziye dahil olmayı artık düşünmüyorum, konuk oyuncu olarak.


Konuşan Kalem: İş hayatınız yanı sıra bir de yeni anne oldunuz. Hamilelik süreci ve ondan sonraki süreç nasıldı?

Simge Tertemiz: Beni biliyorsunuz, çok sürprizlerle doluyum. Hamileliğim de sonrası da öyle oldu. Değişik bir hikayem var. 4.5 aylıkken hamile olduğumu öğrendim. O yüzden oğlumun adını Kayra koydum. Anlamı da Allah'ın lütfu demek. O bana Allah'ın verdiği bir lütuf. Kesinlikle öyle düşünüyorum ve iyi ki de olmuş. Anne olmak muhteşem bir duygu. Anlatılabilecek bir duygu değil. Hepsini bir arada yapıyor olmak, genç yaşta anne olmak, bu duygu tatmak, aynı zamanda mesleğime devam etmek, kariyerimi sürdürmek... Yani bilmiyorum, ben yaşantımdan gayet mutluyum. Hepsini idare edebiliyorum.

Konuşan Kalem: Bir model olarak mutlaka ki modayı takip ediyorsunuzdur. Fakat ''vazgeçilmezim'' dediğiniz bir tarzınız var mı?

Simge Tertemiz: Yani tam olarak bir adı yok tarzımın. Ben üzerime ne yakıştırıyorsam onu giyiyorum. Ne bohemim ne gotiğim. Hiç standart bir tarzım yok. Bir mini etek giyip de çıkabilirim, bol pantolon da giyebilirim. Ben kendime neyi yakıştırıyorsam, o günkü ruh halim neyse ona göre giyinirim. Bence moda da budur zaten. Moda, insan kendine neyi yakıştırıyorsa onu giymesidir. Moda olup, hiç yakışmayacak bir şeyi, vücuduyla alakası olmayan kişiler mesela giyiniyorlar. Neden? Moda diye... Öyle bir şey olur mu? Tekrar söylüyorum, moda insanın kendisidir, kendine yakıştırdığıdır.

Konuşan Kalem: Tabii ki bir çok genç kız sizi örnek alıyor, bir çoğunun da idolüsünüzdür. Onlara neler söylemek istersiniz?

Simge Tertemiz: Ben kesinlikle yeni gelecek olan nesillere, aileleriyle iç içe olmasını öneriyorum. Ailelerinin hiçbir zaman ellerini bırakmasınlar. Benim ailem bana öyle yaptı. 18 yaşına kadar beni hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Hatta iş görüşmelerine, ajans görüşmelerine, bütün her şeye annem elimden tutarak götürüyordu beni. Reşit olduktan sonra artık ve işi biraz çözdükten sonra serbest bırakmaya başladı yavaş yavaş. Bence daha doğrusu ailelerin çocuklarını, evlatlarını bırakmaması gerekiyor. Çünkü kurtlar sofrası. Zor bir meslek. Dışarıdan çok kolay görünebilir ama inanılmaz fedakarlık isteyen bir meslek. Bu yüzden aileler, çocuklarının arkalarında olsun. İşlerini en güzel şekilde yapsınlar, başka da tavsiye edebileceğim bir şey yok. Bir de disiplin çok önemli.

Konuşan Kalem: Yanıtlarınız için çok teşekkür ederim.

Simge Tertemiz: Ben teşekkür ederim.

Röportajdan Fotoğraflar: 



Fotoğraf çekimleri için; arkadaşım, dostum, kardeşim Sanem Burcu Pekel'e teşekkür ederim.

4 yorum: Leave Your Comments

  1. çok güzel bir röportaj olmuş hasancım tebrik ediyorum seni ve başarılarının devamını dilerim...yolun açık olsun...

    YanıtlaSil
  2. Adem PARLAR: evet çok güzel olmuş, eline sağlık :)

    YanıtlaSil

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.