background img

The New Stuff

Biz Neredeyiz?


Hayatımızı, hayal dünyasına çeviren insanlar vardır. Bir de cehenneme çevirenler ve dünyamızı ne tür bir şekle çevirdiği belli olmayan insanlar. Aslında ne olduğu ve bize ne yaşattığı belli olmayan o kadar çok insan var ki çevremizde, bazen birinin gözlerinden anlarsınız size ne şekilde yaklaştığını ama bazıları vardır ki o gözlerin geçmişini de çıkarsak, geleceğini de bilsek bizim için neler düşündüğü ve neler yaptığı belli olmaz.
İsterdim ki her insan aynı olsun. Herkes, çevresinde olan insanlar için hep ”benim istediğim gibi olsunlar” diye düşünür. İyi olsun, sırlarımı saklasın, hep benimle olsun, arkamdan konuşmasın, beni küçük düşürmesin, beni hep sevsin. Herkes böyle olsaydı, eminim yine dengesiz olan bir çok şey olacaktı.
Hayal dünyası demiştim. Evet, sevdiğimiz ve bizim için değerli olan insanları seçip bundan sonra hep onlarla, sadece onlarla yaşayabileceğimiz bir dünya isterdik. Ben isterim. Her insan düşünmüştür, böyle bir şey olsaydı ne güzel olurdu diye. Peki bunları düşünürken hiç şu açıdan baktık mı? 
Yanımızda olmasını istediğimiz insanları gerçekten yanımızda istiyor muyuz? Gerçekten göründüğü gibiler mi yoksa görmek istediğimiz gibiler mi? Yanımızda olmasını istediğimiz kişiler bizi hiç kırmadı mı? Onlarla hiç tartışmadık mı? Onlarla hiç kavga etmedik mi? Küsmedik mi? Dargınlık yaşamadık mı? Yaşadık, mutlaka yaşamışızdır. 
Peki bu durumlarda üzülmedik mi? Üzüldük. Herkes gittikçe kötüye gidiyor. Bozuluyorlar. Daha çok umursamaz, daha çok vurdum duymaz oluyorlar. O kadar çok kötü şeyler oluyor ki arkamızda, dönüp bakmıyoruz bile. Çıkan sesleri bile duymuyoruz, ileriye odaklanmışız, sadece geleceğe. 
Geçmişini bilmeyen, geleceğini bilemez derler. Katılıyorum bu söze. Geride bıraktığımız hiçbir şey bıraktığımız yerde durmaz. Bizimle beraber gelirler. Ayağınıza iple bağlanmış bir mektup düşünün ve o mektubun ayağınıza bağlandığını da unutun. Siz yürüdükçe, o da arkanızdan sürüklenerek geliyor. O mektup sizin geçmişiniz ve sizinle birlikte geleceğe geliyor. 
Geçmişin, hiçbir zaman geçmediğini düşünüyorum. Geçmiş hep yanımızda, geçmiş hep gelecekte. 
Sahi, biz hayal dünyasında mıyız?

0 yorum:

Yorum Gönder

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.