background img

The New Stuff

Kızıl Nehirler - Jean Christophe Grangé


Bir kitap daha bitti...

Gerilim romanlarında Tess Gerritsen hep önceliğim olmuştur. Kitaplarını çok seviyorum ve beni gerçekten etkisi altına alabiliyor. Fakat bu sefer kitapçımdan, okurken feci şekilde korkacağım, beni daha da fazla etkileyecek bir kitap vermelerini istedim. Önce Grangé'nin Siyah Kan kitabını verdi fakat geri alması bir oldu. ''Hayır, önce Kızıl Nehirleri oku bence.'' dedi. Aldım ve okudum.

Kitap, polisiyenin ve gerilimin en iyi şekilde harmanlanmış olduğu bir hikayeyi barındırıyor içerisinde. Kitap oldukça akıcı, sürükleyici ve sizleri merakta bırakıyor. Her bölüm sonunda, ağzınız açık kalıyor, bir an önce devamını getirmek, hızlı hızlı okumak istiyorsunuz. Kitabın arkasında şöyle bir tanım kullanılmış: ''Kendinize güvenmiyorsanız veya ocağınızda yemeğiniz varsa bu kitaba başlamayın.'' Kesinlikle daha iyi ifade edilemezdi.

Kitap dün gece bitti. Ki zaten ben gerilim romanı okuyorsam onu genelde hava karardığı zaman, gece lambasında okumayı çok severim. Karanlığın içinde gerilim kitaplarının tadı çok başka oluyor bana göre. Daha çok kendinizi kitaba veriyor, kitapta olan olaylardan daha çok etkileniyorsunuz. İster istemez içinizi bir korku kaplayıveriyor yani. Bu da benden bir tavsiye olsun sizlere.

Sabah araştırırken kitabı, filminin de olduğunu gördüm ve şaşırdım açıkçası. Çünkü adını daha önce hiç duymamıştım. Gerçi film izlemeyi çok seven biri de değilimdir, kaynağı bu olabilir.

Film 2000 yılında çekilmiş. Oyuncular: Jean Reno, Vincent Cassel, Philippe Nahon, Dominique Sanda ve Nadia Fares. Filmin yönetmeni ise: Mathieu Kassovitz.

Filmi görür görmez izleyip daha sonra bloga kitap yorumumla birlikte yazmak istedim. Film, açıkçası beni çok içine almadı. Değiştirilen çok yerler var. Özellikle kitapta beni etkileyen kısımlar da oralardı. Kitapta olup da filmde olmayan karakterler var. Kitaptaki Karim filmde Max adını almış. Kitabı okurken acayip derecede etkilenmiş ve çoğu zaman kitabı indirip duvara bakarak uzun uzun düşündüğüm yerler oldu fakat film sanki kısa kesilmeye çalışılmış gibi geldi bana. Bu sebeple bir kere daha izlemek yerine okumaktan yana bir sürü artı topladım.

Zaten okuduğum, okuyacağım kitapların filmleri varsa öncelikle okumayı tercih ediyorum. Çünkü orjinal hali yazılmış ve bizim okuduğumuz oluyor. Filme uyarlanınca ister istemez değişikler mutlaka ki oluyor. Ama bu değişiklikler bence iyi olmuyor.

Eğer bir gün benim de yazacağım kitaplar filme uyarlanmak istenilirse kesinlikle bir eksik veya bir fazla olmasına istemem. Tamamen uyarlansın, olduğu gibi perdeye yansısın isterim. Bakalım bakalım, inşallah o günleri de göreceğiz hep beraber.

Kitabı okumayanınız varsa, gerilim, polisiye romanı okumaya bayılanınız varsa KE-SİN-LİK-LE alıp okuyun bu kitabı. Çünkü eminim bu kitap sizden bir parça olacak. Ama denildiği gibi, okumadan önce kendinize güvenmeniz ve ocağınızda yemeğiniz varsa altını kapatmanız gerekiyor.

İyi okumalar...

Kitabı okuyup da filmi izlemeyeniniz varsa buradan izleyebilir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.