Bir ses duyuyorum, aniden kalkıyorum yerimden. Kalbim daha hızlı, daha sesli çarpmaya başlıyor. Sanki bir tane değil, bin tane kalbim var da hepsi ardı ardına çarpmak için yarışıyor. Sen geldin sanıyorum, beni almaya geldin sanıyorum. Koşuyorum kapıya doğru, kapalı. Gülümsüyorum belki saklanmışsındır, bana sürpriz yapacaksındır. Evin her köşesini, en ufacık yerine bile bakıyorum, orada mısın diye.
Odama tekrar dönüyorum, az önce seni düşlediğim yatağıma uzanıyorum yine. Tavanı izliyorum. Odamın tavanı bile anladı artık seni ne kadar sevdiğimi. Senden bile daha iyi biliyorum. Belki de benden bile... Çünkü hep aynı yere bakarak düşünüyorum seni. Hep odamın tavanında seni görüyorum. Yukarıdan, oradan beni izlediğini görüyorum. İki göz kırpmam sonrasında... Yoksun.
Alıyorum sigaramı elime, yapıyorum senin sevdiğin gibi kahvemi, hem sana küfrediyorum gittin de gelmedin diye hem de kendime küfrediyorum gideni hala bekliyorum, gelecek diye. Çekiyorum sigaramı uzun uzun içime, tam burama... evet tam göğüsümün orada bi baskı hissediyorum bir acı. Umrumda mı oluyor sanıyorsun? Senin bana yaşattığın acılardan sonra bunun adına acı mı denir, bilmiyorum.
Kulağımda hep bir ayak sesleri. Arkadan, uzaklardan gelen bir müzik sesi de var. Tam net duyamıyorum ama huzur veriyor.
Şimdi yanında olduğun kişiye sorsana... Seni benden daha çok sevebilir mi diye. Emin ol, susacak ve başını öne eğecektir. Yetmeyecek, kalkıp gidecek yanından, dönmeyecek geri. Bana kalacaksın, bana döneceksin yine. Gözlerime bakacaksın ve yine ''Hiç gitmeyeceğim.'' diyeceksin. Ben ise, bir sigara daha yakıp, gülümseyerek terkedeceğim seni.
0 yorum:
Yorum Gönder