background img

The New Stuff

havuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
havuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gülşen, uzun bir aradan sonra yaza damgasını vuracak bir albümle geri dönüşünü yaptı müzik piyasasına. Albümün bütün şarkılarını dinleme fırsatını henüz dün buldum ve bugün de albümün yorumunu paylaşmak istedim.

Gülşen, Bangır Bangır albümünün ilk klibini de albüme ismini veren şarkıyla yaptı. Albümün çıkışını bu şarkıyla yapmış olması gerçekten çok doğru bir karar olmuş. Hem yaz boyunca plajlarda, clublarda tekrar tekrar çalınabilecek bir parça hem de gerçekten çok güzel, kıpır kıpır bir şarkı. Klibi de oldukça başarılı.

Albümün kapağını ilk gördüğümde -ki siz de eminim aynısını düşünmüşsünüzdür- aklıma direkt Katy Perry'nin Roar klibi geldi. Tema ve dizayn birebir aynı. Baktığımız zaman birebir kopyalamış olduğunu görebiliyoruz tabii ama benim için önemli olan bir diğer şey de içeriği. Yani albümdeki şarkılar. Bir iki şarkı dışındaki tüm şarkılarını telefonuma indirdim. Dünden beri de tekrar tekrar dinliyorum.

Umarım Gülşen, bu albümle yakalamak istediği başarıyı elde eder. Bana sorarsanız sadece Bangır Bangır şarkısıyla bile edebilir. Klip Youtube kanalında 28 Nisan'dan bugüne, şimdiden 1 milyon tıklanmayı geçti bile.

Bangır Bangır klibiyle birlikte en çok beğendiğim üç şarkıyı da paylaşmak istiyorum. Siz de albümü bir yerinden dinlemeye başlarsanız iyi olur. Bu yaz bize denizde, havuzda, yolda, clublarda eşlik edecek şarkılar bunlar!



Gülşen - Bangır Bangır (Albüm)

Gülşen, uzun bir aradan sonra yaza damgasını vuracak bir albümle geri dönüşünü yaptı müzik piyasasına. Albümün bütün şarkılarını dinleme fırsatını henüz dün buldum ve bugün de albümün yorumunu paylaşmak istedim.

Gülşen, Bangır Bangır albümünün ilk klibini de albüme ismini veren şarkıyla yaptı. Albümün çıkışını bu şarkıyla yapmış olması gerçekten çok doğru bir karar olmuş. Hem yaz boyunca plajlarda, clublarda tekrar tekrar çalınabilecek bir parça hem de gerçekten çok güzel, kıpır kıpır bir şarkı. Klibi de oldukça başarılı.

Albümün kapağını ilk gördüğümde -ki siz de eminim aynısını düşünmüşsünüzdür- aklıma direkt Katy Perry'nin Roar klibi geldi. Tema ve dizayn birebir aynı. Baktığımız zaman birebir kopyalamış olduğunu görebiliyoruz tabii ama benim için önemli olan bir diğer şey de içeriği. Yani albümdeki şarkılar. Bir iki şarkı dışındaki tüm şarkılarını telefonuma indirdim. Dünden beri de tekrar tekrar dinliyorum.

Umarım Gülşen, bu albümle yakalamak istediği başarıyı elde eder. Bana sorarsanız sadece Bangır Bangır şarkısıyla bile edebilir. Klip Youtube kanalında 28 Nisan'dan bugüne, şimdiden 1 milyon tıklanmayı geçti bile.

Bangır Bangır klibiyle birlikte en çok beğendiğim üç şarkıyı da paylaşmak istiyorum. Siz de albümü bir yerinden dinlemeye başlarsanız iyi olur. Bu yaz bize denizde, havuzda, yolda, clublarda eşlik edecek şarkılar bunlar!




Bu yaz sadece bana değil, gözlemlediğim, gördüğüm kadarıyla hiç kimseye yaramadı. Bundan önceki yaz aylarını düşünüyorum, göz önüne getiriyorum da daha önce bu derece sıkılıp bunaldığımı hatırlamıyorum. Hem hava sıcaklığı bir önceki yıllara göre daha şiddetli, hem de geçen senelerde insan sanki yapacak bir şeyler bulup zamanını değerlendirebilecek aktiviteler buluyordu ama bu yaz, hiç kimsede bir şey yok. Havadan dolayı aktiviteler duruldu, sıkılmaca iki kat büyüdü.

Sıkıntıdan yapmadığım şey kalmadı. Birincisi zaten genelde herkeste olduğu gibi uyku düzenim tamamen alt üst oldu. Sabaha karşı yatıp öğlenin bir vakti kalkıyorum. İştah desek o da yok. Günde bir öğün, o da sadece akşam yemeği yiyorum. Tabii ki sağlıklı bir şey olmadığını kesinlikle biliyorum ama elimden gelen bir şey yok bir tokluk hissi var. Uyku düzeninin bozulmasından kaynaklanıyor olabilir.

Her neyse. Uyanır uyanmaz biraz kendime geldikten sonra bilgisayarın başına geçerim. Önce biraz bir şeyler yazar çizer vakit geçiririm. Sonra da bir şeyler izlerim, oyalarım kendimi.

Gossip girl'ün son 3 sezonunu bitirdim, Küçük Sırlar'a tekrar başlayıp bitirdim ve Shameless'i, Ocak-Şubat arası izlemiş olmama rağmen tekrar izleyip bitirdim. Hepsi bitince şimdi de 1994 Amerika yapımı, Firends (Arkadaşlar) adlı yeni bir diziye başladım. Komedi türünde ve o zamanlara göre oldukça modern düşünceler içeren gayet hoşuma giden bir dizi.

Saat 5-6 olunca, annem işten gelir ve beraber bir balkon sefası yaparız. Bir yandan kahvelerimizi içer bir yandan sohbet ederiz. Akşam yemeğinin ardından bazen dışarı çıkar, geceye kadar vakit geçiririm; arkadaşlarımla ya da kuzenimle falan.

Benim yaz aylarım bu sene, her günü birbirinin aynısı şeklinde geçti ve böyle de devam ediyor. Önümüzdeki yazın gelmesinden ciddi derecede korkar durumdayım. Bakalım neler olacak, önümüzdeki senelerde. Kış ayı da, yazın sıcaklığı derecesinde soğuk mu olacak merak ediyorum.

Benim yaz aylarım böyle işte, sizin yaz tatiliniz nasıl geçiyor bakalım?

Yaz Tatili

Bu yaz sadece bana değil, gözlemlediğim, gördüğüm kadarıyla hiç kimseye yaramadı. Bundan önceki yaz aylarını düşünüyorum, göz önüne getiriyorum da daha önce bu derece sıkılıp bunaldığımı hatırlamıyorum. Hem hava sıcaklığı bir önceki yıllara göre daha şiddetli, hem de geçen senelerde insan sanki yapacak bir şeyler bulup zamanını değerlendirebilecek aktiviteler buluyordu ama bu yaz, hiç kimsede bir şey yok. Havadan dolayı aktiviteler duruldu, sıkılmaca iki kat büyüdü.

Sıkıntıdan yapmadığım şey kalmadı. Birincisi zaten genelde herkeste olduğu gibi uyku düzenim tamamen alt üst oldu. Sabaha karşı yatıp öğlenin bir vakti kalkıyorum. İştah desek o da yok. Günde bir öğün, o da sadece akşam yemeği yiyorum. Tabii ki sağlıklı bir şey olmadığını kesinlikle biliyorum ama elimden gelen bir şey yok bir tokluk hissi var. Uyku düzeninin bozulmasından kaynaklanıyor olabilir.

Her neyse. Uyanır uyanmaz biraz kendime geldikten sonra bilgisayarın başına geçerim. Önce biraz bir şeyler yazar çizer vakit geçiririm. Sonra da bir şeyler izlerim, oyalarım kendimi.

Gossip girl'ün son 3 sezonunu bitirdim, Küçük Sırlar'a tekrar başlayıp bitirdim ve Shameless'i, Ocak-Şubat arası izlemiş olmama rağmen tekrar izleyip bitirdim. Hepsi bitince şimdi de 1994 Amerika yapımı, Firends (Arkadaşlar) adlı yeni bir diziye başladım. Komedi türünde ve o zamanlara göre oldukça modern düşünceler içeren gayet hoşuma giden bir dizi.

Saat 5-6 olunca, annem işten gelir ve beraber bir balkon sefası yaparız. Bir yandan kahvelerimizi içer bir yandan sohbet ederiz. Akşam yemeğinin ardından bazen dışarı çıkar, geceye kadar vakit geçiririm; arkadaşlarımla ya da kuzenimle falan.

Benim yaz aylarım bu sene, her günü birbirinin aynısı şeklinde geçti ve böyle de devam ediyor. Önümüzdeki yazın gelmesinden ciddi derecede korkar durumdayım. Bakalım neler olacak, önümüzdeki senelerde. Kış ayı da, yazın sıcaklığı derecesinde soğuk mu olacak merak ediyorum.

Benim yaz aylarım böyle işte, sizin yaz tatiliniz nasıl geçiyor bakalım?

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.