Yabancı bir ev, yabancı dört duvar, yabancı kekremsi bir koku ve içinde kahve bulunan yabancı bir bardak... her yudumumda bulunduğum yere daha da yabancılaştıran. Farid Farjad biraz ötemde, elektronik bir cihazın içinde ölesiye ağlatıyor kemanı... beni... seni... onu...
Gel diyor içimdeki insan. Gel ve gir artık şu kapıdan. Dilediğin gibi konuş, istemiyorsan da iki kelamını esirgeme benden. O dudaklarının aralanışını ve bana gönderdiğin harfleri biriktirip kendime yeni bir dünya inşa etme istiyorum. Belki ellerimi tutacağın ve hiç bırakmamayı düşlediğimiz bir dünya...
Kahve azalıyor yavaş yavaş.
Bunlar, şarkının son tınıları.
Bu akan, gözyaşlarımın belki son damlaları.
Bir kahve daha?
0 yorum:
Yorum Gönder