Yalnızlıktan kaçıyorum. Her adımım bir diğerinden daha büyük, daha korkulu, daha titrek. Sert rüzgar, beni durdurmak istercesine yüzüme tokatlar indiriyordu aniden, bir sonraki gittikçe daha da sert! Soluklanacak olsam, zararıma. Yalnızlık bu, sağı solu belli olmuyor. Bir de peşinizden koşturuyorsa, durduğunuzu görür görmez içerisine alır sizi.
Benden başka hiç kimse yok mu bu yolda? Ya ben görmüyordum ya da kaçıyor olduğum bu yolda bile tek başımayım. Kokusu çıkıyor artık yalnızlığın; biraz kan, biraz terk edilmişlik ve biraz da nankörce. Nefes almak istemiyor, bir daha soluklanacağımı bile düşünmüyor hatta aklımdan sadece ''koşmak...koşmak...koşmak...'' diye geçiriyordum.
Sonu var mı bu yolun? Bir çaresi bulunur da silinir mi gözyaşları? Rüzgar diner mi? Beni terk eden gözyaşlarım geriye döner mi? Sessizce, sakince...
0 yorum:
Yorum Gönder