background img

The New Stuff

Elif Şafak - Aşk


Ve Elif Şafak'tan Aşk da bitti.

Bumerang'ın ödüllerinden biri olan Elif Şafak'ın Aşk kitabını, okuma nedenim de elime geçmesi oldu açıkçası. Elif Şafak'a hep bir ön yargı ile yaklaştığımdan kitaplarını alıp okumak hiç geçmedi aklımdan, istemedim de. Kitabı okuduğumda pişmanlık duygusu sardı içimi. 

Aşk'ı elimden bırakamadım. Daha önce bu tür bir kitap okumamıştım. Okuyan arkadaşlarım kitap için hep ''İlahi aşkı anlatıyor, çok iyi değil yaa.'' diyorlardı ve bir kere daha kitaptan anlamadıklarını anladım. 

Aşk, sadece ilahi aşkı değil aynı zamanda Ella ve Aziz arasındaki güçlü aşkı da ele alıyor. Tamamen kurmaca olan bu kitap, aynı zamanda içerisinde bir kitap daha barındırıyor: Aşk Şeriatı. 

Ağır bir dil ve tamamen edebi sözcüklerle dolup taşan bu kitap gerçekten okumaya değer. Elif Şafak'ın kalemini çok sevdim. Bence bu kitabı başka birisi yazmaya kalksaydı, ortaya çok kötü şeyler çıkabilirdi diye düşünüyorum. Çünkü iki kitap arasındaki geçişler o kadar yerli yerindeki, bu da Şafak'ın kaleminin oldukça güçlü olduğunu gösteriyor. 

Kitabı geç okumuş bir okurum. Belki hala okumayanlar vardır diye de bu yazıyı yazıyorum. Alıp okumalısınız. Eminim ki siz de elinizden bırakmadan bir çırpıda okuyacaksınız. 

TANITIM BÜLTENİ

(Kitabın 35. sayfasından.)

Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikayeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hala ham, hala aşktan bir çocuk gibi toy... 

''Hamuş'' derdi Mevlana kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç, bir şairin, hem de namı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini?

Kainatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradan'ın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu. 

Mesnevi'yi şerh edenlerin çoğu bu ölümsüz eserin ''b'' harfiyle başladığına dikkat çeker. İlk kelimesi ''Bişnev!''dir. Yani ''Dinle!'' Tesadüf mü dersin ismi ''Suskun'' olan bir şairin en kıymetli yapıtına ''Dinle!'' diye başlaması. Sahi, sessizlik dinlenebilir mi?

Bu romanda her bölüm aynı sessiz harfle başlar. ''Neden?'' diye sorma, ne olur. Cevabını sen bul. Ve kendine sakla. 

Çünkü öyle hakikatler var ki bu yollarda, anlatırken bile sır kalmalı.

A.Z Zahara

Amsterdan, 2007

4 yorum: Leave Your Comments

  1. Çok güzel bir kitap gerçekten, bende okuduktan sonra baya bir etkisinde kalmıştım okumayan herkese tavsiye ederim. Kitap bittikten sonra insan kendi kendine ''Mesneviyi de mi okusam acaba lan?'' diye cümleler kurmaya başlıyor benim zamanım olmadığı için okuyamadım mesneviyi felan ama zamanı olan okur tavsiye ederim aşk kitabını.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni anlatıyorsunuz sanki :) Kitap bittiği andan beri aklımdan ''Mesnevi'yi de okusam mı yaa'' falan diye geçirip duruyordum. Katılıyorum size, kesinlikle okumalı herkes. :)

      Sil
  2. Ayrıca bu kitabı zorunlulukla okumuştum, geçen sene sınavlarda bu kitaptan soru çıkacaktı lis 1'de. İyiki okumuşum herkes nefretle okurken ben aşkla okumuştum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana da ödül olarak gelmese alıp okuyacağım yoktu doğrusu. :) Ama okumaya başlayınca gerçekten aşkla devam ediyor.

      Sil

Fotoğrafım
Edirne, Ayşekadın, Türkiye
19 Ocak 1996, İskenderun doğumlu. Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. 13 yaşından beri blogger. 2012 Hürriyet Bumerang Ödülleri'nde En Uyumlu site üçüncülüğüne hak kazandı. İlk kitabı İkinci Kadının Hikâyesi ise Temmuz 2016 yılında basıldı. Tüm kitabevleri ve online kitapçılarda satışta.