Oldukça samimi ve sıcak kanlı. Sahnede durmak yerine masaları dolaşıp, bizlerle beraber şarkılarını söyledi. Bir yandan isteyen herkesle de fotoğraf çekildi.
Şarkı aralarında -varsa- şarkının hikayesini, geçmişini anlattı. Çoğu zaman konser konserlikten çıktı ve stand up show'una bile döndü diyebilirim. Harika, eğlenceli ve komik birisi. Samimiyetini her dakika hissedebiliyorsunuz. Alttaki fotoğraftan da belli olduğu gibi bizim masaya geldiğinde şişeyi alıp ''İçebilir miyim?'' bile dedi. O derece ''bizlerden biri'' olduğunu gösterme çabası içerisinde. Afiyet olsun diyemedik o an gürültüden, şimdi diyelim bari.
Eski şarkıların çoğunlukta söylendiği bir geceydi. Yeni albümünden, yeni bir şarkı söylemeyi istediğini fakat albüm henüz çıkmadığından onun yerine albümde, yorumladığı bir şarkıyı seslendirdi. O şarkı da Düş Sokağı Sakinleri'nden bayılarak dinlediğimiz ''Kan Revan İçindeyim'' adlı parça. Bu şarkı da gecede en çok beğendiğim parça oldu.
Konser dışında çalan müziklerle de çok eğlenceli dakikalar yaşandı. DJ her ne kadar berbat olsa ve şarkıların hepsinin içine ''affedersiniz'' etmiş olsa da biz eğlencemizi kesmeden hoplayıp zıpladık.
Bu fotoğrafı çekildiğimde kendimde değilmişim. Baksanıza gözler bir yana kaymış, eller havada. Zaten var ya en kötü huyum da bu. İki yudum bir şey alsam Allah! Kimse tutamıyor beni. Ama insanın her şeyi unutarak ve kafasına takmadan dans edip, eğlenebilmesi, en önemlisi de bunların eşliğinde gülümsemesini hiç yüzünden düşürmemesi paha biçilemez bir duygu.
Böyle de; hem konser yorumu hem sohbet hem de edebiyatımsı bir yazı yazarak burada da noktamı koyarım.
TAVSİYE: ''Haluk Levent konseri var!''diye bir ses duyarsanız, mutlaka o sese kulak verin ve o konsere gidin. Gidenler zaten bu yazdıklarımın yabancısı olmayacaklardır. Gitmeyen okuyucularım, kesinlikle gitmenizi öneriyorum.
Sevgiler...
0 yorum:
Yorum Gönder