Adı: Aylin - Ayşe Kulin
Hayatı, hiç kimseye aldırış etmeden yaşayan birisi o. İstediği her şeyi sonucunda avuçları arasına almaya başarabilen, kafasına koyduğu şeyi mutlaka yapan, insanların yorumlarını, düşüncelerini kafasına takmayan biri o. Birden bire, çok geç olduğu düşünülmesine rağmen tıp okuyor ve psikayatr oluyor. Mesleğinin en iyisi, en hası oluyor. Üstelik Amerika'da.
Bu ona yetmiyor. Çünkü Aylin adrenalini de seviyor. Aniden Subay olmayı, ordunun içine girmeyi istiyor. Yine ''yapamazsın, olmaz'' diyorlar. Dinlemiyor Aylin. Yine bildiğini okuyor ve bir kadın olarak hiç şüphesiz ve korkusuz ordunun içine giriyor. Orada da ''en iyi'' oluyor ve Albaylığa kadar yükseliyor.
Bunların yanı sıra özel hayatını da aynı şekilde yaşıyor. Aşık olduğu her erkekle evleniyor, ileri ki zamanlarda yürümeyeceğini anlayınca da boşanmaya karar veriyor. ''Kim ne der?'' diye düşünmüyor. Çünkü kendisini gayet iyi biliyor ve tanıyor. Bu ona yeter.
Prensle evlenip prenses oldu, bir psikologla evlendi... Ve daha bir çoğu ile. Hepsiyle de güzel şeyler yaşadı ama hepsinin sonu geldi.
Kıpır kıpır bir yaşama sahip olan Aylin, ölümü hak etmeyen, hiç kimsenin ölümü yakıştırmadığı biriydi. Ama ne yazık ki, çok erken geldi Aylin'in ölümü. Karmaşık ve esrarengiz bir şekilde.
Hiç beklenmeyen bir anda, ansızın hayata veda etti Aylin. Kendi arabası altında ölü bulundu. Ne bir kanıt vardı ne de bir iz. Kim öldürmüştü Aylin'i? İntihar mı etmişti? Yoksa kendisinin de haberi olmaksızın aniden pes mi etmişti yüreği? Bu soruların hiçbirinin cevabı ne yazık ki çıkmadı ortaya. Otopsi raporunda ''Gizli Bir Kaza'' diye kayıtlara girdi ve sonrasında kayboldu.
Ayşe Kulin'in, uzaktan da akrabası olan Aylin'in bu güzel ve herkese layık olamayacak kadar tuhaf ama aynı zamanda bir o kadar neşeli hayatını ele anlatan Kulin, çok güzel yazmış. Çok da iyi anlatmış her şeyi. Bu kitabı o kadar çok beğendim ki, güzel yorumda bulunabileceğim bütün kelimeler kilitli sanki.
Adı: Aylin, şimdiye kadar okuduğum en başarılı biyografi. Yaşanmışlıkları okumak bana çok büyük bir zevk veriyor. Bu kitabın her sayfasında ayrı bir zevk ve heyecan duydum. Aynı zamanda her sayfayı çevirişimde içimden geçirdiğim şey ise ''Keşke Aylin'i tanıyabilseydim.'' oldu. ''Keşke onu tanıyıp, konuşabilseydim...''
0 yorum:
Yorum Gönder