Tavsiye veya beğenerek almış olduğum bir kitap değil, yine arkadaşımdan gelmiş olan bir kitap. Arka kapağını okuduğumda hoşuma gitti ve okumaya karar verdim. Kitabın ön kısmında da bir tane olmak üzere, arka kapakta da kitap için yapılan yorumlardan bir kaç tanesi vardı. Onlar da gayet güzel bir kitap olduğunu doğruluyordu. Tabii ben de okuyana kadar.
Kitap, Alzheimer hastası olan Nancy adında bir kadının öyküsünü anlatıyor. Olaylar tamamen gerçek ve yaşanmıştır. Nancy, yazarın kayınvalidesi oluyor. Olaylar ve yaşanan çoğu şeyi sizleri hem güldürüyor, aynı zaman da iç burkuyor doğrusu. Yaşanmış hikayeleri okumak bana zevk veriyor. Fakat kitabın tek beğenmediğim ve bütün her şeyi bozan, kitabı tamamen sıkıcı bir hale getiren şey, çok fazla tıp terimlerinin kullanılması ve bazen konudan sapıp, fazla bilgi vermeye gidiyor olması. Tam kitaba konsantre oldum diyorsunuz, akış mükemmel ama birden bir terim çıkıyor önünüze ve konu tamamen gittiği yoldan çıkıyor.
Güzel bir kitap mı? Evet, olaylar ve yaşananlar harika fakat fazlasıylı sıkıcı bir kitap. Sıkıldığınız için de bitmek bilmiyor. Şahsi olarak söylüyorum, tıp terimleriyle doluşan kitaplardan hoşlanmam. Daha akıcı daha hareketli kitapları severim. Ama derseniz ki tıp terimleri beni sıkmaz, okumayı severim. Ben de derim ki: ''O zaman bu kitap tam da size göre.''
ARKA KAPAK
KİŞİLİĞİMİZ ELİMİZDEN ALINABİLİR Mİ?
YOKSA BİZ, ANILARIMIZIN TOPLAMINDAN FAZLASI MIYIZ?
RUH NE DEMEK?
Yazar ve üç çocuk annesi Andrea Gillies, Alzheimer'ın orta aşamalarındaki kayınvalidesi Nancy'ye bakmaya başlar. Kalabalıklaşan aile İskoçya'nın ücra bir köşesindeki büyük bir Viktoryen eve taşınır. Bu evde, Andrea'nın yeni bir roman yazma girişimleri başarısız olur. Bu arada, hastalığının seyri hızlanan Nancy mantıksal dünyadan ayrılmaya, bunamanın alternatif gerçekliğine doğru yol almaya başlar.
Uzun Veda, bu ehlileştirilmemiş bölgede yazılmış bir roman... Andrea Gillies, bizim sıradan deyip geçtiğimiz şeylerin Nancy üzerindeki etkisinin kaydını tutuyor ve Alzheimer'ın insan üzerindeki etkilerine kendi zekice tespitlerini ekliyor. Bu dramın tam ortasında kalan ailenin İskoçya'dan Türkiye'ye uzanan öyküsü, hastalığı öğrenmekteki adımların aslında ne kadar zor ve ilginç olduğuna dair aydınlatıcı bir roman, bir gerçek hayat hikayesi.
''Harika bir kitap! Dürüst, hüzünlü ve nazik... Zaman zaman öfkeli, çoğunlukla komik. Kitap bizi bunama diyarına götürüyor ve insan olmanın anlamını keşfettiriyor.'' ( Deborah Moggach )
''Harika, korkutucu, her kelimesi ve her cümlesi kesinlikle güçlü... Elinizden bırakamayacaksınız.'' ( Quentin Cooper )
''Olağanüstü.'' ( Alzheimer's Research Trust )
''Son derece duygulu.'' ( Daily Mail )
''Tarih ve edebiyat dolu şefkat yüklü bir eser.'' ( The Times Literary Supplement )
0 yorum:
Yorum Gönder