Fazlasıyla sıcak ve bunaltıcı bir yaz sonrası böyle havalara hasret kaldık gerçekten. Çoğunuz da benim gibi yağmurun camı tıkırdatma sesi eşliğinde kitap okuyup, yanında kahve keyfi yapmayı özlemişsinizdir. Bazılarımız için bu gerçekten paha biçilemez bir zevk.
Böyle bir havada edebiyat parçalamamak da biraz kaçar diye düşünüyorum. İçimde birden bire edebiyat yüklü cümleler kaynaşmaya başladı. Havanın o hafif soğukluğundan olsa gerek.
Şöyle söyleyeyim, kışı çok seviyoruz; üşümeyi, pijamalarımızın içinde sıcacık bir kahve ve kitap keyiflerimizi özlesek de kış, gerçekten insanı bazen depresyona sokabilen bir mevsim oluyor. İnsan sanki soğuk havalarda, daha çok yanında birinin olmasını arzuluyor. Kış, romantikliklerle doluşması gereken bir mevsimdir aynı zamanda. Ben böyle düşünüyorum. Ne yazık ki bir çoğumuz kış boyu üşürken, bazılarımız da aşkla ısınacak.
Her şey bir kenara, ne olursa olsun kışın gelmiş olması acayip bir duygu. Umuyorum ki 1 - 2 gün sonra tekrar sıcak havaları yaşamayız. Kış... lütfen gelmiş ol artık!
0 yorum:
Yorum Gönder